İran’ın nükleer programı ve kuzeydeki hareketlilik, İsrail’in saldırıları sonrası yeniden gündeme gelirken, uzmanlar “nükleer mantık dışı” uyarısında bulunuyor.

İsrail’in Saldırısı Sonrası Nükleer Alarm

İsrail ile İran arasında yaşanan son gerilim, sadece iki ülkeyi değil tüm bölgeyi etkileyebilecek bir krize dönüştü. İsrail, İran’ın nükleer tesislerine yönelik “önleyici saldırı” düzenlediğini açıklarken, İran Devlet Televizyonu İsfahan’daki Natanz Nükleer Tesisi’nin hedef alındığını duyurdu. Bu saldırının ardından bölgede yaşanabilecek olası gelişmeler, özellikle Türkiye’yi de yakından ilgilendiriyor.

İran’ın Nükleer Programı Nerede Duruyor?

İran, 1950’lerden bu yana sürdürdüğü nükleer programıyla birçok uluslararası anlaşma ve kriz yaşadı. Özellikle 2015 yılında imzalanan Nükleer Anlaşma ile yavaşlatılan bu program, ABD’nin Trump döneminde anlaşmadan çekilmesiyle yeniden ivme kazanmıştı. Şimdi ise İsrail’in saldırısıyla yeniden dünya gündeminde.

Saldırı sonrasında hayatını kaybedenler arasında İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve 6 nükleer bilim insanı bulunuyor. Bu kayıplar, İran’ın nükleer projesinde ciddi bir boşluk yaratabilir.

Starlink Detayı: ABD’nin Hava Hakimiyeti

Saldırılarda dikkat çeken bir detay da Starlink uydularının kullanılması oldu. Prof. Dr. Sait Yılmaz, İsrail’in gerçekleştirdiği operasyonda Starlink teknolojisinin devrede olduğunu belirterek şöyle dedi:

“Bu saldırıda Starlink kullanıldı. Starlink ABD’nin. Ukrayna da bunu kullanıyor. Konteynerden çıkan drone’lar da Starlink’le kullanıldı. Zaten Starlink istihbaratı tamamen ABD’ye aittir.”

Bu açıklama, İran’ın hava savunmasında ne denli kırılgan bir noktada olduğunu ortaya koyuyor. ABD’nin uzay destekli istihbarat altyapısı, bölgedeki dengeleri İran aleyhine çeviriyor.

İran’ın Yanıtı Ne Olacak?

İsrail’in saldırısına karşılık İran’ın ne tür bir hamle yapacağı belirsizliğini koruyor. Askeri olarak sınırlı seçeneklere sahip olduğu düşünülen İran, özellikle diplomatik ve asimetrik yanıtlar üzerinde duruyor. Ancak uzmanlara göre, bu süreç nükleer dosyanın yeniden açılmasına yol açabilir.

“Türk Koridoru” Tartışması: İran’ın Kuzeyi Neden Önemli?

İsrail’in saldırılarıyla birlikte İran’ın kuzey sınırlarında yaşanan askeri ve lojistik hareketlilik, Türkiye kamuoyunda “Türk koridoru mu açılıyor?” sorusunu gündeme taşıdı. Bazı iddialara göre, İran’ın kuzeyinden Türkiye’ye uzanacak bir lojistik veya güvenlik koridoru oluşturulabilir. Ancak bu konu henüz teyit edilmiş değil ve resmi makamlar tarafından da doğrulanmadı.

Reisi’nin Kazasıyla Başlayan Süreç

Eski İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin helikopter kazasında hayatını kaybetmesiyle birlikte İran’ın hava kuvvetlerinin zayıflığı bir kez daha gündeme gelmişti. Prof. Dr. Yılmaz da bu detaya dikkat çekerek, hava üstünlüğü konusunun bölgedeki tüm gelişmelerin belirleyici unsuru olduğunu vurguladı.

Trump ve Musk Gerilimi: Derin Devletin Gölgesi

Prof. Dr. Yılmaz, Starlink gibi teknolojilerin kontrolünün arkasında yalnızca Elon Musk değil, ABD’deki derin güçlerin olduğunu söyledi. Bu konuda şu çarpıcı yorumu yaptı:

“Burada bir adım geride olan Trump. Çünkü arkadaki ABD’de üç tane devlet var. Bir Trump’ın başında olduğu zannettiği devlet var. Bir onun arkasındaki derin devletler, bu Pentagon ve CIA’dır. Trump oraya daha nüfuz edemedi. Bir de daha derin devlet var. O da Yahudi sermayesidir.”

Bu açıklama, bölgedeki stratejik hamlelerin yalnızca görünürdeki aktörler tarafından değil, daha derindeki karar alıcı yapılar tarafından belirlendiğini ima ediyor.