13 Haziran’da İsrail’in İran’a yönelik başlattığı geniş çaplı askeri operasyonlar, Orta Doğu’daki tansiyonu kritik seviyelere taşıdı. İsrail, özellikle İran’ın nükleer tesislerini ve üst düzey askeri komutanlarını hedef aldı. Saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Genel Komutanı, 9 nükleer bilim insanı ve çok sayıda üst düzey yetkili hayatını kaybetti. İran Sağlık Bakanlığı’na göre sivil can kaybı 224’e ulaştı.
İran’dan Balistik Füze Misillemesi
İran ordusu, İsrail’in saldırılarına karşılık olarak balistik füzelerle misillemede bulundu. İsrail kaynaklarına göre saldırılar sonucunda 24 kişi yaşamını yitirirken, 500’den fazla kişi yaralandı. Misilleme saldırısı, bölgedeki gerilimin daha da tırmanabileceğine işaret ediyor.
Netanyahu’dan Rejim Değişikliği Mesajı
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 16 Haziran’da düzenlediği basın toplantısında İran dini lideri Ali Hamaney’i açıkça hedef aldı. Netanyahu, “Ne gerekiyorsa yapacağız.” diyerek İran’daki rejime karşı tutumunu net bir şekilde ortaya koydu. Ayrıca İran’daki muhalif kesimlere “rejime karşı ayaklanma” çağrısı yaptı ve “İran yeniden büyük olabilir.” sözleriyle rejim değişikliğinin mümkün olduğunu ima etti.
Macron’dan Uyarı
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kanada’da gerçekleştirilen G7 Liderler Zirvesi’nde yaptığı açıklamada, İran’da rejim değişikliğine yönelik herhangi bir askeri müdahalenin Orta Doğu’da büyük bir kaosa yol açabileceğini belirtti. Macron, “Dışarıdan bombalarla bir ülkenin kendisine rağmen kurtarılacağına inanmak bir yanılgıdır.” dedi. Ayrıca geçmişte askeri yollarla rejim değişikliğine gidenlerin “stratejik hata” yaptığını vurguladı.
Gözler Trump’a Çevrildi
ABD Başkanı Donald Trump’ın İsrail’in İran ile yürüttüğü savaşa doğrudan müdahil olup olmayacağı ise uluslararası kamuoyunda büyük merak konusu. ABD yönetimi henüz net bir açıklama yapmazken, olası bir Amerikan müdahalesi savaşın bölgesel sınırları aşarak küresel bir krize dönüşme ihtimalini gündeme getiriyor.