İsrail kabinesinde İran krizi derinleşiyor. Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir’in “İran’ın füze kapasitesinin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorduk” sözleri ülke gündeminde büyük sarsıntı yarattı. Tartışmanın fitilini ateşleyen bu açıklama, savaşın seyrini sorgulatan bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Tel Aviv’de kameralar önünde kavga: Kabine içi kriz patladı
İsrail’in İran’a yönelik başlattığı hava saldırılarının ardından diplomatik ve askeri tansiyon zirve yaptı. Ancak asıl sarsıcı gelişme Tel Aviv’de kabine içerisinde yaşandı. Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ile eski Kamu Güvenliği Bakanı Amir Bar-Lev arasında kameralar önünde yaşanan sert tartışma, sadece siyasi çevrelerde değil, halk arasında da infial yarattı.
“İran’ı neden kışkırttın?” sorusu bardağı taşırdı
İkilinin tartışması, Bar-Lev’in yönelttiği şu doğrudan soruyla başladı: “İran’ı neden kışkırttın?” Bu çıkış, hem hükümet politikalarına yönelik bir eleştiri olarak yorumlandı hem de İsrail’in saldırı stratejisinin sorgulanmasına neden oldu. Bu çıkışla birlikte tansiyon bir anda yükseldi.
“İran’ın füze kapasitesinin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorduk”
Bar-Lev’in suçlamalarına karşılık veren Ben Gvir, büyük yankı uyandıran bir yanıt verdi. “İran’ın füze kapasitesinin bu kadar güçlü olduğunu bilmiyorduk” diyen bakan, sadece iç kamuoyunu değil, uluslararası gözlemcileri de şaşkına çevirdi. İsrail’in güvenlik ajandasında bu düzeyde bir öngörüsüzlüğün olması, hem askeri planlama hem de istihbarat zafiyeti tartışmalarını gündeme getirdi.
Tartışma sosyal medyada yayılınca tepkiler büyüdü
Kameralar önünde gerçekleşen tartışmanın görüntüleri kısa sürede sosyal medyada yayılırken, halk arasında tedirginlik dalgası oluştu. “Savaş kararları bu kadar mı plansız alınıyor?” sorusu birçok platformda yükseldi. Hükümete yakın bazı isimler durumu savunmaya çalışsa da tepkilerin önüne geçilemedi.
İsrail-İran savaşı 6. gününde: Karşılıklı misillemeler sürüyor
13 Haziran’da İsrail’in İran’ın farklı kentlerine başlattığı hava saldırıları, bölgedeki gerilimi ateşledi. İran ise buna gecikmeden yanıt verdi. Özellikle İsrail’in Tel Aviv, Aşkelon ve Hayfa gibi kentlerine yapılan balistik füze saldırıları dikkat çekti. Pentagon, ABD üslerinin de hedef alınabileceği endişesiyle bölgeye ek birlikler konuşlandırdı.
İsrail saldırılarında kayıplar ağır
İsrail’in İran’a yönelik operasyonları sırasında hedef alınan noktalar arasında nükleer tesisler ve askeri üsler de vardı. İran tarafından yapılan açıklamada, Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanının hayatını kaybettiği belirtildi. Saldırılarda 224 sivilin öldüğü, yüzlerce kişinin ise yaralandığı kayıtlara geçti.
İran’ın karşı saldırısında İsrail’de can kaybı 24’e ulaştı
İran’ın gerçekleştirdiği balistik füze misillemesinde İsrail’de 24 kişi yaşamını yitirirken, 500’den fazla kişi ise yaralandı. İsrail hastanelerinde alarm seviyesi yükseltilirken, sığınaklarda kalan sivillerin psikolojik olarak ciddi bir travma yaşadığı bildiriliyor.
Tel Aviv yönetimine içeriden gelen eleştiriler artıyor
Kabine içindeki Ben Gvir ve Bar-Lev çatışması, aslında buzdağının görünen yüzü olarak yorumlanıyor. İsrail siyaset sahnesinde, özellikle muhalefet ve bazı eski askerî yetkililer, Netanyahu hükümetinin “askerî maceracılığı” eleştiriyor. Alınan kararların yeterince hazırlık yapılmadan hayata geçirildiği ve ülkenin güvenliğini tehlikeye attığı görüşü kamuoyunda yaygınlaşıyor.
Uluslararası kamuoyu İsrail’i kınadı
İsrail’in saldırılarının ardından başta Türkiye olmak üzere çok sayıda ülke, saldırıların orantısız olduğunu belirterek Tel Aviv yönetimini kınadı. Avrupa Birliği’nden de gelen açıklamalarda “bölgeyi yangın yerine çevirecek adımlardan kaçınılması” çağrısı yapıldı.
Savaş kararları stratejiyle mi alınıyor?
Ben Gvir’in itirafı, akıllara şu soruyu getirdi: İsrail, İran’a saldırırken yeterli istihbarat ve hazırlığa sahip miydi? Uzmanlar, bu açıklamaların arkasında bir “strateji eksikliği” olduğunu savunuyor. İsrail gibi istihbaratıyla övünen bir ülkenin, bölgesel bir güç olan İran’ın füze kapasitesini küçümsemesi, sadece askeri değil diplomatik bir felaket olarak da değerlendiriliyor.
Halkta panik büyüyor: Turlar iptal, marketlerde izdiham
Sosyal medyada yayılan saldırı görüntüleri, Tel Aviv ve çevresindeki halk arasında paniğe neden oldu. Özellikle yabancı turistlerin bulunduğu bölgelerde turlar iptal edilirken, bazı turizm firmaları rezervasyonları dondurdu. Marketlerde temel gıda ve içme suyu alımlarında ciddi bir yoğunluk yaşandığı belirtiliyor.
Türkiye’den gelen tepki net: “Siviller hedef alınamaz”
Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, sivillerin hedef alındığı hiçbir saldırının meşrulaştırılamayacağını belirtti. Açıklamada, “Tarafları, daha büyük bir felakete yol açacak adımlardan uzak durmaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı. Türkiye’nin diplomatik girişimleri sürerken, Ankara’nın arabuluculuk için hazırlık yaptığı iddiaları da kulislerde konuşuluyor.