Taylandlı rehinenin Gazze’de hayatını kaybetmesiyle birlikte gözler bir kez daha İsrail’de çalışan binlerce Taylandlı işçiye çevrildi. 7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı Operasyonu sırasında Hamas tarafından kaçırılan 31 Taylandlıdan biri olan Nattapong Pinta’nın cansız bedenine ulaşılması, “Taylandlılar İsrail’de ne yapıyor?” sorusunu yeniden gündeme taşıdı.
7 Ekim Saldırılarında Rehin Alınmıştı
Hamas’ın askeri kanadı tarafından başlatılan Aksa Tufanı Operasyonu’nda en az 31 Taylandlı işçi rehin alınmıştı. Tayland Dışişleri Bakanlığı’na göre bu çatışmalarda 46 Tayland vatandaşı hayatını kaybetti. Zaman içerisinde bazı rehineler Türkiye, Katar ve İran gibi ülkelerin diplomatik çabaları sonucu serbest bırakıldı. Ancak Nattapong Pinta’nın cesedine ulaşılması, olayların Taylandlılar üzerindeki etkisini bir kez daha ortaya koydu.
İsrail’de 1987’den Beri Taylandlı İşçiler Var
Taylandlı işçilerin İsrail’de bulunması yeni bir durum değil. Bu göç hareketi 1987 yılında Filistin’deki birinci intifada ile birlikte başladı. O dönem İsrail, tarım sektöründe yoğun şekilde Filistinli işçi çalıştırıyordu. Ancak direnişin şiddetlenmesi ve güvenlik kaygıları nedeniyle bu işgücü yerine yurt dışından gelen işçilere yönelindi. Tayland, İsrail’in bu ihtiyacını karşılayan başlıca ülkelerden biri haline geldi.
30 Binden Fazla Taylandlı Tarım İşçisi Çalışıyor
7 Ekim 2023 saldırıları öncesinde İsrail’de yaklaşık 30 bin Taylandlı tarım işçisi bulunuyordu. Bu işçilerin çoğu çiftliklerde ve sera alanlarında istihdam ediliyordu. Tayland’dan gelen işçiler, kendi ülkelerinde kazanabileceklerinden çok daha fazla maaş aldıkları için bu işi cazip bir fırsat olarak görüyordu. Ortalama aylık gelirleri 1500 ila 2000 dolar arasında değişirken, Tayland’da bu rakam 300-500 dolar arasında kalıyor.
Çalışma Koşulları Tartışma Konusu
Taylandlı işçilerin İsrail’de karşılaştıkları çalışma koşulları sık sık uluslararası kuruluşların eleştirilerine hedef oldu. 2015 yılında yayımlanan bir İnsan Hakları İzleme Örgütü raporunda, işçilerin asgari ücretin altında maaş aldığı, yetersiz konaklama alanlarında yaşadığı ve güvenliksiz şartlarda çalıştırıldığı belirtilmişti. Ayrıca, işveren değiştirme haklarının da kısıtlandığı ifade edilmişti. 2020 yılında yapılan bir başka çalışmada ise işçilerin yüzde 83’ünün hâlâ asgari ücretin altında kazandığı ortaya çıktı.
Savaş Sonrası 7 Bin Taylandlı İsrail’i Terk Etti
Aksa Tufanı Operasyonu sonrası yaklaşık 7 bin Taylandlı, İsrail’i terk ederek ülkesine döndü. Tayland hükümeti bu süreci organize ederek tahliye uçuşları gerçekleştirdi. Ancak ekonomik kazancın cazibesi birçok işçiyi tekrar İsrail’e dönmeye itti. Bugün İsrail’de 38 binin üzerinde Taylandlı işçi bulunduğu ifade ediliyor. Bu sayı, savaş öncesi seviyenin bile üzerine çıktı.
İkili Anlaşmalar ve Teşvikler Taylandlıları Çekiyor
İsrail ve Tayland arasında on yılı aşkın süredir geçerli olan ikili anlaşmalar, işçi transferini resmi ve düzenli hale getirmiş durumda. Bu anlaşmalar kapsamında Taylandlı işçilere özel vize ve çalışma izinleri veriliyor. İsrail Tarım Bakanlığı da savaş sonrası oluşan iş gücü açığını kapatmak için yeni teşvikler açıkladı. İşçilere 500 dolarlık ikramiyeler ve uzatılmış çalışma izinleri gibi avantajlar sunuluyor.
2024’te Neredeyse 4 Bin Yeni İş İzni Verildi
Tayland Çalışma Bakanlığı, 2024 yılı içerisinde toplam 3 bin 966 vatandaşına İsrail’de çalışma izni verdi. Bu, İsrail’in Taylandlılar açısından yurt dışında en çok tercih edilen ülkelerden biri haline geldiğini gösteriyor. İşe alınanların çoğu ülkenin kuzeydoğusunda bulunan yoksul bölgelerden geliyor ve İsrail’deki maaşlar onlar için hayati geçim kaynağı oluşturuyor.
Ekonomik Fırsatlar Tehlikeyi Gölgede Bırakıyor
İsrail gibi bir savaş bölgesinde çalışmanın ciddi güvenlik riskleri taşıdığı açık. Ancak Taylandlı işçiler için bu riskler, elde edilecek maddi kazanç karşısında ikinci planda kalıyor. İsrail’de elde ettikleri gelirle Tayland’da ev alabilen, aile geçindiren veya borç ödeyen birçok işçi için bu kazanç yaşamlarını temelden etkiliyor.
İsrail Ekonomisi İçin Taylandlılar Vazgeçilmez
Tarım sektöründe yaşanan iş gücü açığı nedeniyle Taylandlı işçiler, İsrail ekonomisinin adeta omurgası haline geldi. Özellikle güney bölgelerdeki çiftlikler, bu işçilerin çalışmaları sayesinde ayakta kalıyor. İsrail yönetimi de bu işgücünü kaybetmemek adına hem Tayland hükümetiyle ilişkilerini sürdürüyor hem de yeni teşvik politikaları uyguluyor.
Güvenlik Endişelerine Rağmen Göç Sürüyor
Her ne kadar savaş tehdidi ve rehine olayları Tayland kamuoyunda endişe yaratmış olsa da işçilerin büyük bölümü İsrail’e gitmeye devam ediyor. Çünkü ülkelerinde karşılaştıkları yoksulluk ve işsizlik, İsrail’deki riskli çalışma ortamına rağmen göç etmeyi cazip kılıyor. Taylandlılar için İsrail hâlâ “daha fazla para, daha iyi yaşam” anlamına geliyor.