ABD’nin İran’ın en korunaklı nükleer tesisi olan Fordo’ya düzenlediği saldırının ardından başarı tartışmaları başladı. Trump “Fordo artık yok” dedi, İran ise “restore edilebilir yüzeysel hasar” açıklaması yaptı. Uydu görüntüleri ve uzman yorumları net tabloyu ortaya koymaya yetmiyor.
14 Sığınak Deliciyle vuruldu: Operasyonun teknik detayları
ABD’nin 23 Haziran’da Fordo’ya gerçekleştirdiği saldırıda toplam 14 adet Massive Ordnance Penetrator (MOP) bombası kullanıldı. Her biri 13.600 kilogram ağırlığındaki bu mühimmatlar, B-2 hayalet bombardıman uçakları aracılığıyla dağın altındaki nükleer hedeflere yönlendirildi.
MOP bombaları, yerin derinliklerine nüfuz ederek betonla korunan alanları imha etmek amacıyla tasarlanmış, bugüne dek savaşta aktif olarak kullanılmamıştı. Fordo saldırısı, bu bombaların savaş tarihinde ilk kullanımı olarak kayda geçti.
Trump: “Fordo artık yok!”
ABD Başkanı Donald Trump saldırıdan sonra yaptığı açıklamalarda, hedeflerin tamamının “tam isabet”le vurulduğunu iddia etti:
“Yok ediliş tam yerinde bir tanım! En büyük hasar yerin oldukça derinlerinde gerçekleşti. Tam isabet!”
Ayrıca Fordo’nun artık “yok olduğunu” da dile getirdi. Ancak ABD savunma makamlarından gelen açıklamalar Trump kadar net değildi.
Pentagon: “Tüm füzeler hedefi vurdu”
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, yaptığı basın açıklamasında saldırının teknik anlamda başarılı olduğunu belirtti:
“Tüm hassas güdümlü füzelerimiz hedeflediğimiz yerlere isabet etti. Fordo’daki yeteneklerin yok edildiğine inanıyoruz.”
Ancak ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine daha temkinliydi:
“Hasarın boyutunu söylemek için çok erken.”
Uydu görüntüleri: Yüzeyde büyük çukurlar, gri kül tabakası
Maxar Technologies tarafından yayınlanan uydu görüntülerine göre Fordo’nun üst bölgesinde birkaç devasa çukur oluşmuş durumda. Tesisin giriş yollarının kapandığı, üst bölümdeki yapılar üzerinde gri-mavi bir kül tabakasının yayıldığı gözlemleniyor.
Ancak uzmanlar, bu görüntülerin sadece yüzeydeki etkileri gösterdiğini, esas değerlendirmenin yer altı yapılar üzerinde yapılması gerektiğini ifade ediyor.
Hedef havalandırma şaftları mıydı?
ABD merkezli Bilim ve Uluslararası Güvenlik Enstitüsü Başkanı David Albright, saldırının özellikle yer altı salonlara hava sağlayan havalandırma şaftları üzerine yoğunlaştığını belirtti. Bu şaftların devre dışı kalması, içerideki santrifüj sistemlerini işlemez hale getirebilir.
Ortadoğu analisti Michael Horowitz de saldırının Fordo’nun “taşla kapatılmış zayıf noktalarını” hedef aldığını ve bu hamlenin başarı şansını artırdığını belirtti.
İran: “Saldırı yüzeysel, tesis restore edilebilir”
İran ise ABD’nin açıklamalarını yalanlayan bir tavır sergiliyor. Fordo’ya yakın bölgedeki Kum şehrinin milletvekili Manan Reisi, Fars haber ajansına yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Saldırı oldukça yüzeyseldi. Tesis ciddi şekilde zarar görmemiştir. Etkilenen alanların çoğu yer üstündeydi ve tamamen restore edilebilir.”
Bu açıklama, ABD’nin iddia ettiği “nükleer kapasitenin yok edildiği” yönündeki beyanlarla ciddi çelişki oluşturuyor.
Uluslararası gözlem yok, şeffaflık sıfır
13 Haziran’dan bu yana süregelen çatışmalar sebebiyle Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetçileri İran’daki nükleer tesislere erişemiyor. UAEA Başkanı Rafael Grossi durumu şöyle özetliyor:
“Etkilerin olduğuna dair açık işaretler var. Ancak yer altındaki hasarın boyutu hakkında değerlendirme yapamayız.”
Öncesinde taşınan ekipmanlar
Maxar’ın 19-20 Haziran tarihli görüntülerine göre, saldırı öncesinde Fordo tesisi çevresinde 16 adet kargo kamyonu bulunuyordu. Saldırıdan hemen sonra bu kamyonların yaklaşık 1 kilometre uzağa çekildiği tespit edildi. İran basını, saldırıdan önce önemli bazı ekipmanların taşındığını iddia etti ancak bu ekipmanlar arasında santrifüjlerin olup olmadığı bilinmiyor.
Fordo neden bu kadar önemli?
Fordo, İran’ın nükleer programında %60 oranında zenginleştirilmiş uranyumun büyük bölümünün üretildiği tesis olarak biliniyor. BM raporlarına göre bu seviyedeki zenginleştirme, nükleer silah üretimine geçiş açısından kritik eşik olarak kabul ediliyor.
Tesis, dağın içine inşa edilmiş ve güçlü beton tabakalarla korunuyor. Bu nedenle klasik füze saldırılarına karşı dayanıklı. İşte bu yüzden ABD, MOP tipi özel mühimmatlar kullanarak bu güvenlik katmanını delmeye çalıştı.
Saldırı başarılı mı? Uzmanlar net değil
Chatham House’tan İran uzmanı Neil Quilliam, açık kaynaklı verilerle yapılan analizlerin güvenilirliğinin sınırlı olduğunu belirtti.
“Uydu görüntüleri bazı şeyleri gösterebilir ama yer altı tesisin ne durumda olduğunu anlayamayız. Fordo tamamen devre dışı mı? Şu anda söylemek zor.”
Wall Street Journal’a göre de saldırının İran’ın nükleer yakıt üretim kapasitesine “son verdiğini” söylemek için henüz çok erken.