Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Güney Kıbrıs’ta İsrail Alarmı: 15 Bin Kişilik Yerleşim Planı KKTC’yi Kuşatıyor!

Güney Kıbrıs’ta 15 bini aşkın İsrailli yerleşimci, arsa ve mülk alımıyla dikkat çekiyor. Türkiye ve KKTC için güvenlik, jeopolitik ve demografik açıdan büyük riskler barındıran bu gelişme ne anlama geliyor?

Güney Kıbrıs’ta 15 bini aşkın İsrailli yerleşimci, arsa ve mülk

Güney Kıbrıs’ta İsrailli yatırımcıların artan arsa ve konut alımları, 15 bin kişilik organize bir yerleşim hareketine dönüştü. Türkiye ve KKTC bu süreci sadece demografik değil, aynı zamanda güvenlik ve jeopolitik tehdit olarak değerlendiriyor.

Güney Kıbrıs’ta İsrailli yerleşimci sayısı rekor kırdı

Limasol ve Larnaka başta olmak üzere birçok bölgede İsrailli yatırımcılar arsa ve ev alımı yaparak kalıcı yerleşimlere geçti. Sayıları 15 bine ulaşan İsrailli nüfus, sinagog, anaokulu, Kaşrut ofisi ve Yahudi mezarlığı gibi altyapılarla kalıcı bir sosyal düzene adım atmış durumda.

Muhalefet: “Bu fiili bir işgal!”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ana muhalefet lideri Stefanos Stefanu, bu yerleşim hamlesini “İsrail’in fiili işgali” olarak nitelendirdi. Stefanu, bu yapılanmanın kontrolsüz olduğunu, kapalı gettolar oluşturularak sistematik bir yerleşim stratejisi izlendiğini savundu.

Güney Kıbrıs’ta İsrail Alarmı: 15 Bin Kişilik Yerleşim Planı KKTC’yi Kuşatıyor!

Türkiye ve KKTC’den stratejik bakış

Uzmanlara göre bu durum, sadece Güney Kıbrıs’ı ilgilendiren bir demografi meselesi değil. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Doç. Dr. Emete Gözügüzelli’ye göre bu gelişme, Türkiye ve KKTC için üç temel risk barındırıyor: güvenlik, Chabad yapılanması ve jeopolitik denge.

1. Güvenlik riski: Radarlar ve izleme ağları

İsrail’in Güney Kıbrıs’ta liman ve hava sahasına erişim sağlaması, gelişmiş radar ve istihbarat sistemleri kurma olasılığı demek. Larnaka ve Limasol gibi bölgelerden Türkiye’nin deniz ve hava hareketlerinin izlenmesi, KKTC’deki kritik iletişim trafiğinin analiz edilmesi söz konusu olabilir.

2. Chabad ve kültürel istihbarat örgütlenmesi

Chabad, dışarıdan bakıldığında dini temelli bir yapı gibi görünse de, aslında kültürel casusluk ve diaspora diplomasisinin öncüsü olarak değerlendiriliyor. Güney Kıbrıs’ta kurdukları altyapılarla toplum içinde nüfuz sağlarken, yerel siyasetçilere erişim, propaganda ve etki ajanlığı gibi faaliyetlerde bulunmaları mümkün.

3. Jeopolitik kuşatma stratejisi

ABD, İsrail, Güney Kıbrıs ve Yunanistan dörtlüsünün Doğu Akdeniz’de oluşturduğu blok, Türkiye’yi denizden çevreleme stratejisi yürütüyor. Ortak tatbikatlar, savunma mutabakatları ve enerji arama faaliyetleri, Türkiye’nin Mavi Vatan doktrinini dengeleme amacı taşıyor. İsrailli yerleşimcilerin bu yapının sivil ayağı olması tehlikesi var.

Güney Kıbrıs’ta İsrail Alarmı: 15 Bin Kişilik Yerleşim Planı KKTC’yi Kuşatıyor!

Güney Kıbrıs’ta fiili İsrail uzantısı mı doğuyor?

Sinagog, okul, mezarlık ve kültürel yapılarla desteklenen yerleşimciler, sembolik olarak “mini Yahudi devleti” altyapısı kuruyor. Bu yapı, ileride siyasi taleplerle birleşerek Güney Kıbrıs’ta İsrail politikalarını destekleyen kalıcı bir halk tabanı oluşturabilir.

KKTC için yayılmacı etki riski

Chabad gibi yapılar KKTC’de de etkili. Bu nedenle Güney’den Kuzey’e doğru psikolojik, ideolojik ve ekonomik bir yayılma riski bulunuyor. Özellikle Karpaz gibi stratejik bölgelerde mülkiyet baskısı oluşturulabilir.

Askeri gerilimde mobilize olabilecek sivil güç

Uzmanlara göre bu 15 bin kişilik nüfus, kriz anında sabotaj, gözetleme, lojistik destek ya da propaganda için mobilize edilebilecek sivil bir güç olarak yapılandırılabilir. Sivil-asker ayrımının bulanıklaştığı bu yapılanma, Türkiye için doğrudan bir güvenlik tehdidi haline gelebilir.

Uluslararası hukuk ve Garanti Sistemi ihlali

Türkiye, İngiltere ve Yunanistan’ın garantörlüğünü içeren 1960 Anlaşması’na göre adadaki denge korunmak zorunda. Ancak Güney Kıbrıs’ın İsrail ile yaptığı tek taraflı savunma iş birlikleri bu garantörlük sistemini tehdit ediyor. Uluslararası hukukun gündemine taşınabilecek bir durum söz konusu.

Siyasi karar alma süreçlerinde nüfuz riski

İsrailli yerleşimciler, yerel yönetimlere yakınlaşarak karar alma mekanizmalarını etkileyebilir. Bu, Rum-Yunan lobisinin desteklenmesi, Türk mallarına dair mülkiyet tartışmaları ve uluslararası müzakerelerde İsrail etkisinin hissedilmesine neden olabilir.

KKTC ve Türkiye ne yapmalı?

  • KKTC’nin doğu kıyılarında hava savunma sistemleri güçlendirilmeli

  • SİHA’lar 24 saat esaslı keşif için daha aktif hale getirilmeli

  • Sinyal istihbaratı, sınır bölgelerinde artırılmalı

  • Chabad ve benzeri yapılar diplomatik düzeyde izlenmeli

  • Ortak deniz yetki haritası uluslararası alanda daha güçlü tanıtılmalı