İran’dan nükleer müzakereler için yeni mesaj geldi. Sözcü İsmail Bekayi, ABD ile dolaylı bağlantının sürdüğünü ancak görüşmelerin yeniden başlaması için Washington’un diplomasiye bağlılığını samimiyetle göstermesi gerektiğini belirtti.
Tahran’dan Kritik Nükleer Müzakere Açıklaması
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, son günlerde yeniden gündeme gelen ABD-İran nükleer müzakere iddialarına yanıt verdi. İran medyasına konuşan Bekayi, iki ülke arasında dolaylı temasların sürdüğünü ancak ABD’nin diplomasiye gerçekten bağlı olduğunu ispatlaması gerektiğini söyledi.
Bekayi: “Dolaylı Temaslar Var, Diplomasi Durmadı”
İranlı Sözcü, nükleer görüşmelerin tamamen kopmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Dolaylı temaslar olduğunu biliyorum. (Dışişleri) Bakanımız Umman, Katar ve diğer ülkelerle istişarelerde bulunuyor ve diplomasi asla durmuyor.”
Bekayi’nin bu açıklaması, taraflar arasındaki diyalog kanallarının kapalı olmadığını ve arabulucu ülkeler üzerinden iletişimin sürdüğünü ortaya koydu.
ABD’ye Mesaj: Gerçek Diplomasi Beklentisi
Bekayi, Washington yönetimine açık bir mesaj da verdi. ABD’yi diplomasiye sadakat konusunda daha net bir tutum almaya davet ederek şunları söyledi:
“Onlar (Amerikalılar) diplomasiye gerçekten bağlı olduklarını göstermeli. Diplomasi kötüye kullanılmamalı veya aldatma veya psikolojik savaş aracı haline getirilmemeli.”
Bu ifadeler, İran’ın nükleer görüşmeleri propaganda veya baskı unsuru olarak kullanılmasına karşı olduğu mesajını verdi.
Oslo İddiaları: ABD-İran Görüşmesi Gündemde Mi?
ABD merkezli Axios’un haberine göre, Beyaz Saray’a yakın kaynaklar İran ile ABD’nin önümüzdeki hafta Norveç’in başkenti Oslo’da nükleer görüşmeleri yeniden başlatabileceğini ileri sürdü. Haberde, İsrail’in İran’daki nükleer tesislere yönelik saldırılarının ardından durma noktasına gelen diplomasinin yeniden canlandırılması için Avrupa arabuluculuğunda zemin arandığı belirtildi.
İsrail’in Saldırıları Sonrası Duran Süreç
Nükleer müzakereler, İsrail’in Haziran ayında İran’daki nükleer tesisler ve askeri hedeflere düzenlediği saldırıların ardından büyük ölçüde askıya alınmıştı. Tahran yönetimi, saldırıların ABD’nin desteğiyle gerçekleştiğini öne sürmüş ve Washington’la doğrudan görüşmeleri durdurmuştu. Ancak son haftalarda Umman ve Katar gibi bölgesel aktörlerin devreye girdiği belirtiliyor.
Umman ve Katar’ın Rolü
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi’nin açıklamasında dikkat çeken bir diğer unsur ise bölgesel arabulucuların önemi oldu. Bekayi, Dışişleri Bakanı’nın Umman ve Katar’la istişare halinde olduğunu vurgulayarak bu ülkelerin diyalog zeminini canlı tutmakta kilit rol oynadığını ima etti. Umman daha önce de ABD-İran nükleer görüşmelerinde kritik kolaylaştırıcı rol üstlenmişti.
Diplomasi ve Psikolojik Savaş Vurgusu
İran’ın açıklamasında diplomasi kavramına yönelik özel bir vurgu dikkat çekti. Bekayi, müzakere masasının propaganda ve psikolojik savaş taktikleriyle manipüle edilmesini eleştirerek, Tahran’ın samimi ve sonuç odaklı diplomasi istediğini dile getirdi. Bu söylem, ABD’nin yaptırım ve askeri baskıyla müzakere masasında üstünlük kurma çabasına bir tepki olarak değerlendirildi.
ABD’den Resmî Bir Açıklama Yok
Axios’un Oslo iddiası Amerikan basınında konuşulsa da Beyaz Saray veya ABD Dışişleri Bakanlığı cephesinden konuya ilişkin resmî bir doğrulama gelmiş değil. ABD yönetiminin İsrail saldırıları sonrası İran’la doğrudan diyalog yerine dolaylı temas kanallarını öne çıkardığı biliniyor.
İran’ın Müzakere Şartları
Tahran yönetimi, yeni bir nükleer anlaşma için özellikle yaptırımların kaldırılmasını ve ekonomik ambargonun hafifletilmesini ön koşul olarak masaya koyuyor. 2015’te imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan (JCPOA) Trump döneminde tek taraflı çekilen ABD, Biden yönetiminde anlaşmaya dönüş sinyalleri vermiş ancak müzakereler birçok kez çıkmaza girmişti.
Diplomasi Kanalları Açık Kalmaya Devam Ediyor
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Bekayi’nin açıklaması, taraflar arasındaki gerilime rağmen iletişim kanallarının tamamen kopmadığını ve çözüm umudunun sürdüğünü gösteriyor. İran yönetimi, diplomasi masasını korumak için bölgesel ve Avrupalı arabulucularla diyaloğunu canlı tutarken, ABD’den daha net ve samimi bir yaklaşım beklediğinin altını çiziyor.