İsrail’in önde gelen gazetelerinden Israel Hayom, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) hedef alan provokatif bir analiz yayımladı. “Kuzey Kıbrıs da İsrail’in bir sorunudur” başlıklı yazıda, Türk askeri varlığına dikkat çekilerek, İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile ortak bir “acil müdahale planı” hazırlaması gerektiği savunuldu.
“Poseidon’un Gazabı” Operasyonu İddiası
Shay Gal imzasıyla yayımlanan analizde, olası bir kriz durumunda “Poseidon’un Gazabı” adlı bir operasyon planından söz edildi. Yazıda, İsrail’in Türkiye’nin KKTC’deki askeri varlığına karşı hazırlıklı olması gerektiği vurgulandı ve bu operasyonun:
-
Türk ordusunun ada içindeki güçlerini etkisiz hale getirmeyi,
-
KKTC’deki hava savunma sistemlerini ortadan kaldırmayı,
-
İstihbarat ve komuta merkezlerini yok etmeyi,
-
Türkiye’nin ana karadan sağlayacağı destek hattını kesmeyi
amaçlayacağı öne sürüldü.
Türk Askeri Varlığı ve SİHA Gücü Hedef Alındı
Yazıda, Türkiye’nin KKTC’de 40 binden fazla asker konuşlandırdığı ve bu sayının her geçen gün arttığı iddia edildi. Özellikle Bayraktar TB2 ve Akıncı İHA’larının Geçitkale Hava Üssü’nde konuşlu olduğu ileri sürülerek, bu İHA’ların İsrail’in Doğu Akdeniz’deki hava ve deniz faaliyetleri açısından ciddi bir tehdit oluşturduğu savunuldu.
Ayrıca, Türkiye’nin Lefkoniko Havaalanı’nı İHA üssüne dönüştürdüğü ve bu bölgeden çok daha hızlı müdahale kabiliyetine sahip olduğu iddialar arasında yer aldı.
Deniz Üssü ve Füze Sistemleri Gündemde
Yazıda dikkat çeken bir diğer unsur ise Türkiye’nin Karpaz Yarımadası’nda deniz üssü kurma çalışmaları oldu. Buna ek olarak, Türkiye’nin:
-
ATMACA gemi savar füzeleriyle İsrail’in doğal gaz platformlarını tehdit ettiği,
-
Yeni geliştirilen Tayfun Blok-4 balistik füzelerinin 560 km menzille İsrail şehirlerini hedef alabileceği,
-
Girne ve Gazimağusa’daki füze üslerinin aktif hale getirildiği
öne sürüldü. Yazı, bu durumun İsrail’e yönelik ilk doğrudan balistik tehdit anlamına geldiğini savundu.
Stratejik Alarm: Akkuyu ve İran Vurgusu
Analizde, Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Santrali de örnek gösterilerek, İsrail’in daha önce “düşük ihtimal” olarak görülen İran nükleer saldırısını gerçekleştirdiği hatırlatıldı. Bu bağlamda, İsrail’in Akdeniz’deki enerji güvenliği ve stratejik duruşunun yeniden şekillenmesi gerektiği öne sürüldü.
Türkiye’den Resmî Yanıt Bekleniyor
Henüz Türkiye ya da KKTC tarafından Israel Hayom’un yayımladığı bu analiz hakkında resmî bir açıklama yapılmazken, yazının içeriği hem bölgesel güvenlik politikaları hem de Doğu Akdeniz’deki dengeler açısından önemli tartışmalara neden oldu.