İsrail Gazze saldırısı El Şifa Hastanesi yakınında basın çadırını hedef aldı. Al Jazeera muhabiri Enes el Şerif, Muhammed Kureyke, İbrahim Zaher, Muhammed Nufal ve Muamen Aliwa saldırıda öldü. Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) saldırıyı “savaş suçu” olarak değerlendirdi, dünya basını olaya tepki gösterdi.
Gazze’de Basın Çadırına Hedefli Saldırı
Katar merkezli Al Jazeera televizyonu, Gazze’deki El Şifa Hastanesi çevresinde konuşlanan basın çadırının doğrudan hedef alındığını açıkladı. Saldırının, bölgede haber takibi yapan gazetecilere yönelik planlı bir saldırı olduğu ileri sürüldü.
Ölen Gazeteciler Kimlerdi?
Saldırıda yaşamını yitirenler arasında Al Jazeera muhabirleri Enes el Şerif ve Muhammed Kureyke ile kameramanlar İbrahim Zaher, Muhammed Nufal ve Muamen Aliwa yer aldı. Bu isimler, Gazze’den dünyaya haber ulaştıran son bağımsız gazeteciler arasındaydı.
İsrail Ordusunun İddiaları
İsrail ordusu, Enes el Şerif’in “Hamas’ın terör hücresinin başı” olduğunu iddia ederek saldırıyı savundu. Ordu sözcülüğü, “El Şerif’in İsrailli sivillere ve orduya yönelik roket saldırılarından sorumlu olduğuna dair istihbarata sahibiz” dedi. Açıklamada, operasyonun “hassas” şekilde yürütüldüğü öne sürüldü.
Enes el Şerif’in Son Anları
28 yaşındaki Enes el Şerif, ölümünden kısa süre önce sosyal medyadan “İsrail Gazze’nin doğu ve güneyinde ‘ateş kuşakları’ başlattı” mesajını paylaştı. Son videosunda gökyüzünü aydınlatan patlamalar ve füze sesleri yer aldı.
Ölmeden Önce Hazırladığı Mesaj
Şerif, 6 Nisan’da ölümünden sonra yayınlanmak üzere kaleme aldığı notta şunları yazdı:
“Acıyı bütün ayrıntılarıyla yaşadım. Kederi ve kaybı tekrar tekrar tattım. Buna rağmen gerçeği olduğu gibi aktarmaktan asla çekinmedim. Allah’ın, sessiz kalanlara ve öldürülmemizi kabul edenlere tanık olmasını umdum.”
CPJ: “Bu Bir Savaş Suçudur”
Uluslararası Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Genel Müdürü Jodie Ginsberg, “Gazze’den haber yapan Filistinli gazeteciler sivil statüsündedir. Sivilleri öldürmek savaş suçudur” dedi. Ginsberg, Şerif’e yönelik suçlamaların güvenilir kanıt taşımadığını belirtti.
Gazze’de Basın Mensuplarının Durumu
Gazze’deki insan hakları örgütleri ve basın dernekleri, 2023 Ekim’inden bu yana yaklaşık 200 basın mensubunun İsrail saldırılarında öldürüldüğünü açıkladı. Yabancı gazetecilerin bölgeye girmesine izin verilmemesi, bilgi akışını büyük ölçüde Filistinli muhabirlerin omuzlarına yükledi.
Dünyadan Tepkiler
Saldırıya başta Katar olmak üzere birçok ülke ve uluslararası kuruluş tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Ofisi, gazetecilerin hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Uluslararası Af Örgütü, “Gazetecilere yönelik kasıtlı saldırılar, uluslararası hukuka aykırıdır” açıklamasını yaptı.
Gazze’de Gazetecilik: Hayatla Ölüm Arasında
Gazze’de çalışan muhabirler, savaş bölgesinde görev yaparken ağır riskler altında bulunuyor. Bölgeden haber yapmanın tehlikelerine dikkat çeken basın özgürlüğü örgütleri, İsrail’in gazetecilere yönelik sistematik baskı uyguladığını savunuyor.
İsrail’in Önceki Açıklamaları ve Suçlamalar
İsrail ordusu daha önce de Enes el Şerif’i hedef alan açıklamalarda bulunmuştu. Şerif, bu iddiaları “karalama ve tahrik kampanyası” olarak nitelendirmişti. O dönem, meslektaşları ve basın örgütleri de Şerif’e destek vererek saldırıların gazetecilik faaliyetlerini susturma amacı taşıdığını savundu.
Gazze’de Bilgi Akışının Önemi
Bölgedeki çatışmalara dair uluslararası basına ulaşan haberlerin büyük kısmı Filistinli gazeteciler aracılığıyla sağlanıyor. CPJ’ye göre, bu isimler hedef alındığında dünya kamuoyunun çatışmalara ilişkin güvenilir bilgiye ulaşma imkanı da daralıyor.
İnsan Hakları Kuruluşlarının Çağrısı
İnsan hakları savunucuları, Gazze’de gazetecilere yönelik saldırıların bağımsız bir uluslararası soruşturmaya tabi tutulması gerektiğini vurguluyor. Soruşturmaların, hem sahadaki deliller hem de tanık ifadeleriyle desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.
Sosyal Medyada Tepki Fırtınası
Enes el Şerif’in ölüm haberi sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Dünyanın dört bir yanından gazeteciler, insan hakları aktivistleri ve vatandaşlar, #EnesElŞerif etiketiyle dayanışma mesajları paylaştı.
Basın Özgürlüğü Tartışması
Saldırı, savaş bölgelerinde basın özgürlüğü tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Uzmanlar, gazetecilerin korunmasının sadece basın etiği açısından değil, aynı zamanda uluslararası insancıl hukukun bir gereği olduğunu hatırlatıyor.