Deniz İSTİKBAL – 19 Kasım 2025
Bilinenin aksine Çin Halk Cumhuriyet ve Çin Cumhuriyeti isimleriyle iki adet ülke bulunuyor. Çin Cumhuriyeti, Tayvan adasındaki yönetimi kapsıyor. Tayvan adasını bir ülke olarak tanıyan çok az sayıda devlet var iken Çin Halk Cumhuriyeti neredeyse her aktör tarafından resmi olarak tanınıyor. Ana kıtanın kontrolünü elinde bulunduran ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisine dönüşen Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Çin Komünist Partisi (ÇKP) tarafından yönetiliyor. ÇKP’nin dünya üzerinde 2 binden fazla partiyle ilişkisi bulunurken Tayvan adası demokratik seçimlerle yönetiliyor.
Çin İç Savaşı (1945-1949) döneminde milliyetçiler olarak isimlendirilen ve ÇKP’ye karşı savaşan Tayvan’daki yönetim iç savaşı kaybedince adaya sığındı. ÇKP, 1950’lerde adaya askeri müdahale gerçekleştirmek istedi ancak ABD donanması taraflar arasında yerleşerek adanın işgalini önledi. 1978’e kadar süren çatışmalar ABD-ÇKP arasındaki normalleşmeyle birlikte azalma gösterdi. Fakat ÇKP’nin ülkenin kalkınma girişimde başarılı olması ve dünyanın ikinci büyük iktisadi aktörü haline gelmesi çatışma ihtimalini tekrar gündeme getirdi. Çin’in güçlenmesi ve teknoloji olarak ABD ile rekabet eder hale gelmesi ana kıtaya yakın eski düşmanın tekrar Çin Halk Cumhuriyetine dahil edilmesi gerekliliğini öne çıkardı.
TABLO 1. İKTİSADİ BÜYÜKLÜK VE ASKERİ HARCAMA (TRİLYON DOLAR)
Kaynak: IMF *Milyar Dolar **Milyon Kişi
Tablo 1’de Komünist Çin ile Demokratik Tayvan’ın milli gelir, nüfus ve askeri güç karşılaştırması yer almaktadır. ÇKP’nin yönetimi altında yer alan ana kıtada 1,4 milyar insan yaşamaktadır. Tayvan adasında ise 22 milyona yakın bir nüfus bulunmaktadır. ÇKP, 20 trilyon dolarlık bir ekonomiyi yönetirken Tayvan 0,884 trilyon dolarlık bir iktisadi büyüklüğe sahip. Benzer bir durum satın alma gücü açısından da geçerli. Askerî açıdan taraflar karşılaştırıldığında ÇKP’nin büyük üstünlüğü göze çarpıyor.
Japonya ve Güney Kore ordularını da Tayvan ile birlikte olduğu değerlendirildiğinde yine de Çin ile büyüklük açısından dengeli bir yapı ortaya çıkmıyor. Fakat ABD’nin Tayvan ile hareket etmesi ve askeri araçlarla ülkeyi desteklemesi sürece denge getirebilir. ABD’nin açık kaynaklara yansıyan raporlarına göre 2026’da ÇKP ordusunun Tayvan’ı işgal için hazır olabileceği ve müdahaleyi düşündüğü vurgulanıyor. Böylesine bir süreç Kuzey Kore, Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya gibi aktörleri daha fazla iş birliğine itebilir. Ukrayna’da yaşanan gelişmeler Tayvan’da da tekrar tecrübe edilebilir.
Tayvan-Çin arasında çıkması beklenen çatışmanın diğer bölge ülkelerine yansıması savaşı daha büyük bir alana yayabilir. Özellikle Japonya, Filipinler ve Malezya’nın Çin ile yaşadığı gerginlikler Tayvan çatışmasının yayılma ihtimalini gösteriyor. Filipinler Donanması ile Çin savaş gemilerinin sıklıkla Güney Çin Denizinde karşı karşıya gelmesi ve kazalara neden olunması diğer kritik bir gösterge. Çin Deniz Kuvvetlerinde meydana gelen gelişmelerde Tayvan’a müdahale ihtimalinden bağımsız değil. Çin donanması yılda İngiliz donanması kadar sayıda savaş gemisini envanterine katıyor.
Son aylarda iki büyük Uçak Savaş Gemisini, Çin Deniz Kuvvetlerine teslim edilmesi de süreçten bağımsız şekilde değerlendirilmemeli. Sonuç olarak gelecek aylarda Tayvan-Çin arasında çıkması beklenen çatışma için farklı göstergeler beliriyor. Beliren göstergeler global ölçekli bir çatışmanın Ukrayna’da olduğu gibi Tayvan kıyılarında ortaya çıkması ve daha büyük maliyetler meydana getirmesini beraberinde getirebilir. Bu maliyetlerin en büyüğü ise dünyanın en büyük ihracatçısı olan Çin Halk Cumhuriyeti ve küresel ölçekli teknolojik çip üreten Tayvan’ın ürünleri güvenli şekilde talep bölgelerine sevk edememesi anlamı taşır. Böylesine bir durum enflasyonu global düzeyde tekrar çıkarırken orta vadede mal ve ürün yokluklarına neden olabilir.

YORUMLAR