Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Avatar photo
Deniz İstikbal

Tarih Türk Ordusunu Suriye’nin Kuzeyine Çağırıyor – Deniz İstikbal

Deniz İSTİKBAL – 30 Aralık 2025

 

Birinci Haçlı Seferi (1096-1099) sonrası Batı Asya’nın tam ortasında birçok Hristiyan devleti kuruldu. Büyük Selçuklu İmparatorluğunun zayıflamasıyla başlayan ve 200 yıllık bir çatışmayı ateşleyen haçlı seferleri birçok haçlı devletinin kurulmasına neden oldu.

Kudüs Krallığı, Trablus Kontluğu, Urfa Kontluğu ve Antakya Haçlı Devleti olarak isimlendirilen krallıklar uzun yıllar süren bir mücadele sonrası Müslümanlar tarafından yıkıldı. Ancak Avrupa’dan gelmeye devam eden haçlılar Osmanlı İmparatorluğu (1299-1922) tarafından kesin bir yenilgiye uğratılana kadar sefer düzenlemeye devam ettiler. Osmanlının balkanlar üzerinden Viyana’ya uzanması ve Avrupa devletlerini Müslüman coğrafyalardan uzaklaştırması 1774’ten itibaren tersine döndü.

Öncelikle Kırım Hanlığının Rusya tarafından işgali ardından Kafkasya üzerinden milyonlarca mültecinin Osmanlıya sığınması Müslümanların yeniden haçlı seferlerine maruz kalmasın neden oldu. 1830’da Cezayir’i işgal eden Fransa Birinci Dünya Savaşı sonrası Suriye ve Lübnan’ı da sömürge imparatorluğuna dahil etti. Tıpkı Birinci Haçlı Seferinde olduğu gibi Fransızlar kadim Türk, Arap ve Kürt topraklarını işgal ettiler. Antep ve Urfa’da başlayan Türk direnişi ise Fransızları Anadolu’dan uzak tuttu. 1939’da Hatay’ın ana vatana katılmasıyla Millî Mücadele (1919-1922) sonrası kaybedilen topraklardan bir kısmı geri alındı. Günümüze kadar Oğuz Türklerinin savunduğu ve Viyana kapılarına kadar götürdüğü sancak ise Türkiye Cumhuriyeti Devletini topraklarında dalgalanmaya devam ediyor.

Birinci Dünya Savaşı Sonrası Parçalanan Coğrafya

Haçlıların Birinci Dünya Savaşı (1914-1918) döneminde Arap Yarımadasını işgaliyle başlayan ve birçok farklı devletin kuruluşuna neden olan sürecin etkileri günümüzde devam ediyor. Lübnan, Suriye ve Irak özelinde meydana gelen ve Türk devletini de yakından ilgilendiren olaylar silsilesi terör örgütleri üzerinde tıpkı haçlı devletlerinin bölgede kuruluşunda olduğu gibi devam ediyor.

YPG, PKK ve SDG gibi isimler altında vücut bulan ve İsrail tarafından ciddi şekilde desteklenen haçlı ittifakı global ölçekli şekilde Batılı devletler tarafından kışkırtılıyor. Türk devleti ise öncelikle Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Operasyonlarıyla Suriye’nin Kuzeyine nizam veriyor. Bölgeden terör örgütleri ve katil Nusayri rejim nedeniyle kaçmak zorunda kalan milyonlar Türkiye’nin yardımıyla yurtlarına geri dönmeyi bekliyorlar.

Aralık 2024’te gerçekleşen ve tüm bölgeye yeniden umut olan önemli bir gelişme meydana geldi. Suriye’de katil rejim yıkılırken devletin yeniden yapılandırılması için reformlar hızla işleme alındı. Güvenlik, sağlık, altyapı, dış ilişkiler, iktisadi koşullar ve enerji gibi alanlarda modern devlet anlayışının merkezinde yer alan hizmetlerde iyileşmeler görüldü. Ordunun da yeniden tasarlanması için çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Türk ordusundan eğitim ve askeri silah desteği alan yeni Suriye ordusunun hazırlık çalışmaları bitmek üzere.

Ordunun kapasite olarak yeterli düzeye gelmesiyle ülkenin Kuzeyinde bulunan kangrene dönüşmüş terör yapıları dağıtılabilir. Bu süreçte ise tıpkı Anadolu Selçuklu, Zengiler ve diğer kadim Türk devletlerinin yaptığı gibi haçlılarla ittifak halinde olan ve İsrail’in desteklediği YPG-SDG terör örgütü yok edilmeli.

TSK’nın Sahadaki Tecrübesi ve PKK’nın Daralan Alanı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Irak ve Suriye’de birçok terör operasyonu gerçekleştirdi. Binlerce terör odağı etkisiz hale getirilirken PKK ülke içerisinde eylem yapamaz konuma getirildi. Kuzey Irak’ta yürütülen operasyonlarla terör örgütünün hareket ve imkân kabiliyeti neredeyse yok edildi. Açık kaynaklardan elde edilen bilgilere göre ise PKK militanlarının YPG-SDG saflarına katıldığı ve bir terör devletçiği yaratmaya çalıştığı görülüyor.

Suriye Devleti de süreci yakından takip ediyor ve Türkiye ile iş birliğini önceliyor. Türk ordusu Suriye sınırında yığınak yapmaya devam ederken yeniden teşkilatlandırılan Suriye Ordusu YPG terör örgütünün kontrol ettiği bölgelere asker yığıyor.

Tarihsel bir handikap olarak Anadolu Selçuklu ve Eyyubiler Devleti haçlıların kurduğu devlet veya sefer düzenlediği bölgelerde benzer şekilde mücadele etmişti. Sonunda Anadolu Selçuklu Devleti haçlıları birçok kez bölgesel işbirlikçilerle birlikte bozguna uğrattı. Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi ise haçlıların desteklediği devletleri tarih sahnesinden kaldırdı ve Fransa, İngiltere gibi güçleri de bölgeden sürdü. Bugün ki süreçte Türkiye ve Suriye benzer şekilde yine Batılıların silahlandırdığı ve beslediği bir terör örgütüne operasyona hazırlanıyor. Bu nedenle terör örgütünün bölgeden tam anlamıyla sürülmesi ve yurtlarından edilen 5 milyona yakın (Kürt, Arap ve Türkmen) kişinin geri dönüşü için “Tarih Türk Ordusunu Suriye’nin Kuzeyine Çağırıyor”.

Sonuç olarak tarihsel bir gerçek ve gereklilik haline dönüşen Türk Ordusunun YPG-SDG temizlik operasyonu en kısa sürede Suriye Arap Cumhuriyetiyle birlikte hayata geçirilmeli. Türkiye’nin ulusal güvenliği ve sınırlarda tam hakimiyet için de temizlik için bölgesel ve küresel tüm işbirliği kanalları çalıştırılmalı. Ayrıca bölgeden sürgün edilen milyonlarca kişinin yeniden yurtlarına dönüşü ve Batılı uşakların tıpkı tarihteki örneklerde (Zengiler, Anadolu Selçuklu ve Eyyubiler) olduğu gibi bölgeden sürülmesi için “Tarih, Türk Ordusunu Suriye’nin Kuzeyine Çağırıyor”.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER