WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 2147579-0,33%
Ateşkesi Kabullenen Hamas’a İsrail’den Refah Oyunu

Ateşkesi Kabullenen Hamas’a İsrail’den Refah Oyunu

8 Mayıs 2024 14:08
Ateşkesi Kabullenen Hamas’a İsrail’den Refah Oyunu
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 8 Mayıs 2024

İsrail, “Ha girdim, ha gireceğim!” dediği, Gazze Şeridi’nin Mısır’a açılan kapısının olduğu şehre de girdi. Gazze Şeridi’nde taş üstünde taş bırakmayan İsrail, en yakın destekçileri ABD, İngiltere ve Almanya’nın daha önceleri “Lütfen en azından Refah’a saldırma!” dercesine itirazlarına rağmen, Hamas’ın İsrail saldırısından yedi ay sonra 7 Mayıs 2024 sabahı Refah’a saldırarak, rövanşı aldığı gibi Refah Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirdiğini de duyurdu.

Hamas, Ateşkesi Kabul Ettikten Saatler Sonra Oyuna mı Geldi?

Gazze Şeridi’nde yeni yeni bulunan toplu mezarlarla yedi ay içerisinde İsrail’in katlettiği çoğu çocuk ve kadın Filistinlilerin sayısı 35 bini aştı. 80 bin civarında yaralı, çoğunun öldüğü tahmin edilen 6 binin üzerinde kayıp var. 1.9 milyon kişi de evini, yurdunu, bahçesini, işini kaybederek İsrail’in “Güvenli bölge” diye işaret ettiği Refah’a sığınmışlardı. Fazladan gelen 1.9 milyon kişinin evlerde, yurtlarda, otellerde ağırlanması mümkün olamadığı için derme çatma çadırlarda ve kulübelerde yaşayan “kendi ülkesinde sığınmacı” konumundaki Filistinliler, bir darbe de İsrail’in Refah şehrine 6/7 Mayıs sabaha karşı karadan ve havadan saldırısıyla yediler.

Daha önce Refah’ın Mısır tarafından bölgeye ulaştırılan “insani yardım konvoyları”, bundan böyle İsrail’in denetimine tabi olacak. Yani yardım malzemelerinden istediğini, istediği zaman ihtiyaç sahibi Filistinlilere verecek, ya da vermeyecek…

İşin ilginç yanı da bir süredir Mısır ve Katar’ın aracılığında İsrail ile Hamas arasında sürdürülen ateşkes görüşmelerine Hamas rıza göstermiş, anlaşmanın kabul edildiğini zanneden Filistinliler Refah sokaklarında gösterilere bile başlamışlardı. İşte Filistinliler sevinç naraları atarken, Hamas tarafından kabul edilen şartların Mısır tarafından ‘yumuşatılmış’ olduğu için Netanyahu Hükümeti tarafından kabul edilemeyeceği de ajanslarda geçmişti. Nitekim böyle de oldu ve bir bakıma İsrail de Hamas’ın beklemediği bir zamanda Refah’a saldırdı.

Refah Saldırısı Öncesi Gazze Şeridi’nin Tasviri

BM Kalkınma Programı ve Ekonomik Kalkınma örgütünün ortak raporu, Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’nun verilerine göre daha 15 Nisan 2024’te Gazze Şeridi’nde hasar gören 370 bin civarındaki konuttan 79 bini tamamen yıkılmış. Yıkılan evlerin tamamının yeniden inşasının 2040’a kadar sürebileceği değerlendiriliyor. Bu arada bu süreye hasar gördüğü halde yıkılmayan yüz binlerce evin onarım süresi dahil değildir.
BM’nin Ocak 2024 içinde yayınlanan raporunda, Gazze’deki yıkımın mali boyutu yaklaşık 18.5 milyar dolar olarak belirtilmekteydi. Gazze Şeridi’ndeki altyapının da 40 yıl geriye gittiği, yeni kaynak bulunsa bile 20 yılda yenilerinin yerlerine konabileceği ileri sürülüyor.

Türkiye’nin İsrail’le Ticareti Tamamen Askıya Alması

Türkiye, 2 Mayıs 2024 tarihi itibariyle İsrail’le ticareti durdurdu. Bir önceki ay da Türkiye Gazze’deki İsrail vahşeti sebebiyle inşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar 54 ürün grubuna ihracat kısıtlaması getirmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da 24 Nisan’da Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier ile Ankara’daki basın toplantısında “İsrail ile yoğun ticari ilişkileri artık ayakta tutmuyoruz, o iş bitti!” şeklinde ifade kullanmıştı.
TÜİK’n verilerine göre 2023’te Türkiye-İsrail ihracat hacmi 7.07 milyar dolardır. Bunun 5.43 milyar doları ihracat, 1.64 milyar doları da ithalat şeklindedir. 7 Ekim 2023’te Gazze Operasyonunun başlamasıyla zaten İsrail’le ticari ilişkilerde düşüş başlamıştı. 2023 yılı itibariyle İsrail, Türkiye’nin en ihracat yaptığı ülkeler arasında 13’üncü sıradaydı.

Sonuç itibariyle Refah’ın da ele geçirilmesiyle Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin hayatı daha da çekilmez hale gelecektir. Aslında BM Barış Gücü’ne ihtiyaç varsa da ABD’nin vetosu bunu önleyebilir. İsrail, Filistinlileri bölgeden atmak istese de bunu destekleyen yoktur. İsrail’i frenleme konusunda S. Arabistan, Mısır, BAE gibi Arap ülkeleri de İsrail’le ticareti kesmezlerse, Türkiye’nin ticaret fazlası verdiği bu ülkeyle ticareti durdurma girişimi “Attığı taşın kurbağaya değmediği” etkiyle karşılaşacaktır.

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.