WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN 22331700,73%
Vatandaşın Gündemi Gıda Enflasyonu

Vatandaşın Gündemi Gıda Enflasyonu

3 Mayıs 2024 14:55
Vatandaşın Gündemi Gıda Enflasyonu
0

BEĞENDİM

Deniz İSTİKBAL – 03 Mayıs 2024

 

Türkiye, geçmişten günümüze önemli bir tarım ülkesi olmuştur. Dünya tarım topraklarının sadece yüzde 0,8’ine sahip olmasına rağmen, küresel tarım üretiminde yüzde 1,5’ini aşan bir paya sahiptir. Türkiye, gelişen teknolojiyi etkileyen ve ondan etkilenen bir ülke konumundadır. Diğer ülkeler, tarımsal üretimlerini büyük ölçüde artırmak için teknolojiyi daha fazla kullanmaktadırlar. Ayrıca, tarımsal ürün ticareti giderek daha fazla önem kazanmakta ve ülkeler bu sektöre stratejik bir yaklaşım sergilemektedir. Türkiye, yeni sanayileşmeye hazırlandığı gibi tarımsal dönüşüme de hazırlanan aktörler arasında yer almalıdır. Küresel tarımsal ihracatın yüzde 1,6’sını ve ithalatının yüzde 1,1’ini gerçekleştiren bir ülke olarak, Türkiye mevcut konumunu güçlendirerek sektöre öncülük etmelidir. Küresel tarım ekonomisinin ulaştığı 4 trilyon dolarlık hacim, sektörün potansiyeline işaret etmektedir. Salgının ortaya çıkardığı gerçeklik ise tarımsal üretim ve güvenliğin daha fazla önem kazandığını göstermektedir

Enflasyon meselesi üzerine birçok tartışma yürütmek mümkündür. Ancak gıda enflasyonu alt ve orta gelir grupları için daha negatif olabiliyor. Mayıs itibariyle yüzde 70’ler seviyesinde bulunan gıda enflasyonu 2021’in sonlarından itibaren yüksek kalmaya devam ediyor. Kasım 2022’de yüzde 102 ile zirveyi gören gıda enflasyonuna küresel gıda fiyatları eşlik etti. Ukrayna Savaşı, enerji krizi ve ambargolar nedeniyle küreselde yüzde 65’ler seviyesine erişen gıda enflasyonu Türkiye’de TL’nin değer kaybı nedeniyle daha yüksek seyretti. 2023’ün başlarından itibaren düşmeye başlayan küresel gıda enflasyonu günümüzde yüzde 20’ler seviyesine kadar geriledi. Türkiye’de ise reel enflasyonun yüksekliği nedeniyle gıda enflasyonu vatandaşın gündeminde kalmaya devam ediyor. Alt ve orta gelir grubu olarak tanımlanan toplum kesimleri için daha da negatif hale gelen gıda enflasyonu toplum sağlığı ve psikolojisi için büyük önem taşıyor. Sene sonunda yüzler 30’lar seviyesine düşmesi beklenen enflasyonla birlikte gıda enflasyonu da gerilecektir. Fakat fiyatların normalleşmesi için zamanın olduğu ve acil bir problem olarak gıda fiyatlarının ortada durduğunu söylemek mümkündür.

Gıda fiyatlarının oynaklığı ve yukarı yönlü ivmelenmesinin diğer bir nedeni de üretimdeki sorunlar olarak değerlendirilebilir. Özellikle küreselde yaşanılan sorunlar ve fiyatları artan ürünleri üretme isteği diğer tarım ürünlerindeki arz dengesini bozuyor, ilerleyen dönemde farklı gıda fiyatlarında bozulmalara neden oluyor. TL’nin değer kaybıyla birleşen üretim dengesizlikleri fiyatları daha kötü hale getiriyor. Böylelikle çift yönlü olarak gıda enflasyonu alt gelir gruplarını daha negatif etkiliyor. Bu durumun tersine çevrilmesinde enflasyonun genel olarak düşmesi gerekirken ardından işleme alınacak olan yapısal üretim değişiklikleri büyük önem taşıyor. Küresel tarım sektöründe 10. sırada yer alan ve yıllık 70 milyar dolarlık üretim ve 35 milyar dolarlık ihracat yapan bir aktör olarak Türkiye yaşanılan küresel dalgalanmaları daha rahat şekilde atlatabilir. Kamu teşviklerinin daha verimli hale getirilmesi ve Tarım Bakanlığının yönlendirmesiyle yeni üretim teknikleri de benimsenebilir. Tarımsal istihdamın 5 milyon civarında olduğu göz önüne alındığında tarım sektörünün nasıl bir potansiyel taşıdığı daha iyi anlaşılabilir. Japonya, Güney Kore ve ABD gibi aktörlerinde tarımsal üretimde teknoloji girdisini artırarak elde ettikleri üretim çıktı modeli Türkiye’nin de işleme alabileceği yapısal üretim tekniklerine işaret etmektedir. Ayrıca daha stratejik hale gelen ve toplum sağlığının temelini oluşturan gıda üretimi Türkiye’nin en büyük zenginliklerinden biri olarak değerlendirilmelidir.

Deniz İstikbal

Lisansını İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde (2016) tamamladı. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi Uluslararası Politik Ekonomi Bölümü’nde “Güney Kore ve Türkiye’nin Kalkınma Planlarının Ekonomi Politik Analizi” adlı tezi (2018) ile bitirdi. Doktora eğitimine İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “Çin’in Afrika Yatırımlarının Ekonomi Politik Analizi” (2005-2018) adlı doktora tezi ile devam etmektedir. SETA’da ekonomi araştırmaları alanında çalışan İstikbal’in akademik ilgi alanlarında ekonomik kalkınma, ekonomi politik, enerji ekonomisi, enerji güvenliği, tarım ekonomisi, uluslararası finans kuruluşları, dış yardım, Afrika ve Asya Pasifik gibi konular yer almaktadır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.