WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN 21660351,24%
Karadeniz’de NATO Üssü Üzerinden ABD’nin Yeni Oyunu mu?

Karadeniz’de NATO Üssü Üzerinden ABD’nin Yeni Oyunu mu?

26 Mart 2024 10:11
Karadeniz’de NATO Üssü Üzerinden ABD’nin Yeni Oyunu mu?
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 26 Mart 2024

 

Karadeniz ilgisi bir türlü dinmek bilmeyen ABD’nin dünyada koşulsuz giremediği başka bir deniz yoktur. Karadeniz’e girebilmek için Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni delmeyi bile göze alan ABD, Türkiye’deki yerli çığırtkanlarını 2000’li yılların ortalarından itibaren “Montrö’ye artık gerek yok!” safsatası ile devreye sokmuştu. Birkaç gün önce NATO’nun Romanya’da büyük bir üs kurma çalışmalarını başlattığı duyulunca, “Acaba ABD gene bir oyun peşinde mi?” diye haklı bir şekilde kaygılananlar olunca bu konu ele alındı.

Son Yıllarda Karadeniz Bölgesiyle İlgili Gelişmeler

Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrası NATO, Polonya ve Baltık Ülkeleri’ne takviye birlikler gönderirken, soğuk savaş döneminde bile tarafsız kalan İsveç ile Finlandiya da NATO üyeliği için başvurdular. Geçen zaman içerisinde Baltık Denizi ve Kuzey Denizi’ni de kapsayacak NATO’nun kuzey kanadı ile Orta Avrupa’da “tarihinin en büyük NATO tatbikatı” yaşandı.

Buna ilaveten NATO’nun Baltık Ülkeleri (Letonya, Estonya ve Litvanya) bu yıl içerisinde Rusya ve Belarus sınırlarında “Baltık Savunma Hattı”nı inşa kararı aldılar. Öte yandan aynı zamanda NATO üyesi olan ülkelerden ABD ile AB ülkeleri, giderek cılızlaşmaya yüz tutsa da Ukrayna’ya silah desteği vermeyi sürdürüyorlar.

Rusya-Ukrayna savaşı çıktıktan hemen sonra Türkiye, “savaş ya da yakın savaş tehdidi” olduğu gerekçesiyle Türk Boğazlarında Montrö gereği belirtilen kısıtlamaları başlatınca, ABD bir kez daha Karadeniz’e giremedi. Sadece savaş gemileri değil, silah ve teçhizat gibi Montrö’ye göre “harp kaçağı” malzemeleri taşıyabilecek ticaret gemileri de bu trafikten mahrum kaldılar.

Rusya’nın Romanya veya Moldova’ya saldırabileceği olasılığına karşı bölge ülkelerini destekleme düşüncesindeki ABD, çok iyi hatırlanacağı üzere Türk Boğazlarından Karadeniz’e giremeyince Yunanistan’ın Kuzey Ege limanlarından Dedeağaç’ta bazı kolaylık tesisleri kurdu. Zaman zaman Dedeağaç’a naklettiği harp silah ve araçları sebebiyle Türkiye’de endişelenen bazı basın organlarının “ABD, bölgeye silah ve asker yığıyor, Türkiye tehdit altında!” diye feryat edişleri henüz unutulmadı. Oysa ABD, bölgeye naklettiği harp silah ve araçları ile askeri birliklerini Bulgaristan üzerinden Romanya’ya naklediyordu.

Rusya-Ukrayna savaşı sırasında Romanya’dan kalkarak Rus suları üzerinde keşif gözetleme görevi icra eden ABD İHA’larından biri de Rus uçakları tarafından düşürülmüş, bunun üzerine NATO’nun da Rusya ile savaşa girebileceği endişesi doğmuş ama bir süre sonra ortalık yatışmıştı. Gene savaş sırasında Ukrayna’nın Odesa limanı önüne döktüğü demirli mayınlardan bir kısmı koparak, Romanya ve Bulgaristan yaklaşma suları boyunca mevcut akıntı yardımıyla İstanbul Boğazı önlerine kadar gelerek, geçen yılın Temmuz ayında kesilen “Tahıl Koridoru” dahil, Karadeniz’deki deniz trafiği için tehlike yaratmaya başlamıştı.

Karadeniz’in bu mayınlardan temizlenmesi maksadıyla bu yılın Ocak ayı içerisinde Türkiye, Romanya ve Bulgaristan gibi bölgenin üç NATO üyesi “Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Mutabakatı”nı imzaladılar. Anlaşmaya göre 3 ülkenin deniz kuvvetleri 6 ayda bir ortak harekat icra edecek, kurulacak komite ile Karadeniz’deki seyir güvenliği kontrol edilecek. Anlaşmaya Türkiye’nin isteğiyle “Karadeniz’e kıyısı olmayan NATO müttefiklerinin Rusya-Ukrayna savaşı sona ermeden” girmesi de mümkün olamayacak.

Karadeniz’de bu gelişmeler yaşanırken, yakın bir süre önce Romanya’da maliyeti 2.5 milyar avroyu geçen, Avrupa’daki en büyük NATO üssünün inşası başladı. Henüz konuşlanacak askeri birliklerin terkibi bilinmemekle birlikte pistlerin, hangarların, okulların, kreş ve hastanenin inşası için üç bin hektarlık bir arazi ayrılmış. Medyaya göre 10 bin NATO askeri ve ailelerini barındırabilecek boyutta olacak.

Sonuç itibariyle NATO’da oybirliğini gerektiren bu üssün inşasından Türkiye’nin habersiz olması mümkün değildir. Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Montrö ve Karadeniz konusunda sinir uçları kabaran Türkiye’nin, aynı üsse deniz üssü ilavesine izin vermesi de beklenemez.

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)