Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 06 Mayıs 2024
Bu yazı dizimizin ilk bölümünde ‘Türkçülük Günü’nün neden ve nasıl ortaya çıktığını kısaca açıklanmıştı. Ardından ‘Türk kimliği” üzerine tarihteki ilk çalışmaları yapan milletler belirtilmiş, Türkolog Gumilev’in ‘Kendi tarih ve kimliğini bilmeyen, bunun şuurunda olmayan hiçbir kültür gelişemez!’ sözünü bütünleyecek şekilde “Türk Kimliği” başlıklı yazı dizisine başlanmıştı. Türklerin Kökeni ile konuya başlandı.
Türklerin Kökeni ve Diğer Milletlerin Üzerindeki Türk Etkisi Üzerine
Türkler denildiğinde, geniş anlamda; “geçmişi Orta Asya, Sibirya ve Avrasya halklarına ve medeniyetlerine dayanan, Türk dilleri ve lehçeleri ailesini meydana getiren halkların ortak adı” şeklinde bir tanımlama akla gelmektedir. Dar anlamı ile Türkler; “geçmişi Selçuklu-Oğuz medeniyetine dayanan Türkiye, Türkmenistan, Azerbaycan, İran ve Balkanlar’da yaşayan halkların ortak adı” olarak verilmekteydi. Türkler için Türkiye’ye mahsus bir de özel anlam mevcuttur. Bu da; “Türkiye Cumhuriyeti’ni meydana getiren Türk kökenli etnik gruba Türk denir” şeklindedir. Ancak, bu tanım bile Türklük tanımını açıklamakta yeterli olamamaktadır.
Türkologlara göre günümüzde Türk kavmi, Avrasya’nın çeşitli bölgelerinde yaşamış “tarihte yay çekip kullanabilen ve Türkçe konuşan halkların” yeni kuşakları ve boylarıdır. Avrasya’nın çeşitli bölgelerinde yaşayan ve çeşitli tarihsel olaylar nedeniyle Mısır da dahil Avrasya’ya geniş ölçüde dağılmış vaziyette bir kavimler bütünüdür. Bu yüzden gerçekte ‘Türk’ sözcüğü günümüzde Dünya’da yaşayan ve Türk soylu yaklaşık 250 milyon insanı tarif etmektedir.
Yazı dizimizde Türk’ün kimliği, tanımı, Türklerin tarihte sosyolojik ve medeni hayatta oynadıkları roller, Türklerin çevresinde ve özellikle Batı’da bıraktığı imaj, “Türk Kültür Tarihi”ne de değinilerek yer verilecektir. Ağırlıklı olarak Türkiye’nin de dahil olduğu “Batı Türkleri”ne yer verilse de Türkistan’daki Türkler de zaman zaman yer alacaktır.
Türkiye ya da Türk jeopolitiğini daha iyi anlayabilmek için de Türklerin ana yurdu Türkistan’dan itibaren Türk kültürünü ve kimliğini, özelliklerini, İslamiyet ile karşılaşmalarını, Doğu Roma ile ilişkilerini, Haçlı Seferleri ve Anadolu’nun Türkleşmesini hatırlamamız gerekmektedir.
Genel olarak, “Devlet kurmak, millet olmanın doğal bir sonucudur!” diye bilinir. Ancak, tarihte ve çağımızda hiçbir devlet kurmamış, ya da ihtiyaç hissetmemiş milletlerin de varlığı bir gerçektir. Bu arada devlet kurmuş milletlerin pek çoğunun da tarihi gelişmelerinin sadece bir bölümü kurdukları devletin topraklarında geçmiştir. Oysa tarihe bakıldığında daha ilk çağlardan beri ve farklı coğrafyalarda farklı Türk devletlerinin devam ettiği görülmektedir. Nesilden nesile sürdürülen bu devlet hayatı, adeta Türk milletinin her ferdinin şuurunda kök salmıştır. Zira, Türk tarihi boyunca, bir Türk devleti yıkılırken, enkazı üzerinde bir başkası yükselmiştir. Bunun içindir ki, Türk ferdinin şuurunda devlet hayatı kök salmıştır diyoruz.
Şayet, Çin’den Avrupa’ya, Orta Doğu’dan Rusya’ya, Sibirya’dan Hint Yarımadası’na, Fas’a kadar uzanan coğrafyanın geçmişteki zaman diliminden “Türk”ü çıkaracak olursak, bu topraklarda kök salmış olan Rus, Çin, Arap, Acem, Hint, Moğol, Bulgar, Yunan, Gürcü, Macar, Avusturya, Leh, Sırp, Arnavut ve daha birçok milletin ve Haçlı Seferleri nedeniyle İslamiyet ve Hıristiyanlığın tarihleri eksik kalacaktır.
Öntürkler bir yana bırakılırsa Türkler eski çağlardan yakın çağlara uzanan, neredeyse 2.500 yıla uzandığı ileri sürülen tarihleri boyunca, maddi ve manevi unsurlar arasında daha fazla denge kurabilmişler, bu sayede görkemli dönemler yaratmış bir millettir. Geçmişinde itidal ve ihtiyatı ile vakar ve adaleti ile öne çıkan Türk milleti, dini ve insani duygulara bağlı kalmış ve bunların ahengi üzerinde bir dünya hakimiyeti düşüncesine inanmıştır. Üç kıta üzerindeki geniş bir coğrafyada kurulan tarihi Türk hâkimiyeti, bir dünya hâkimiyeti düşüncesi dengesi içerisinde gelişmiş, bu sebepledir ki, ani yükseliş ve sukut inkılaplarına da pek fazla maruz kalmamıştır.
Not: Yazı dizisine “Türk Kimliği Üzerine-3” ile devam edilecektir.