26 Temmuz 2024 Cuma
ABD'de derinleşen siyasi kriz ortamı İsrail-Filistin savaşını nasıl etkileyecek?
Gazzeli Masumların Tek Katili İsrail Mi?
İlişkilerin Sosyalizasyonu
Türkiye'nin Hedefi ASEAN'ın Diyalog Ortağı Olmaktır
Ayşe Hür ve Ulus İnşası Projesi
Kuduz
Laos’un başkenti Viyentiyan’da düzenlenen ASEAN 57. Dışişleri Bakanları Toplantısı marjında düzenlenen Türkiye-ASEAN Sektörel Diyalog Ortaklığı Altıncı Üçlü Toplantısı’nda bir konuşma yapan Fidan, uluslararası düzende sistematik şoklar ve bozulmalarla karşı karşıya olunduğunu belirterek, “Büyük güçler arasındaki rekabet yoğunlaştıkça, karmaşık jeopolitik denklemler ortaya çıkıyor.” ifadelerini kullandı.
“Ukrayna’daki savaşın yankılanan etkileri, mesafenin bizi artçı şoklardan korumadığını gösteriyor” diyen Fidan, barış ve kalkınma için işbirliğini görüşmek üzere toplanılırken, Filistinlilerin büyük bir trajedi yaşamak zorunda bırakıldığına dikkati çekti.
İsrail’in zulümleriyle uluslararası hukuku ihlal etmeye, insanlık vicdanını rencide etmeye, barış ve istikrara zarar vermeye devam ettiğini hatırlatan Fidan, coğrafi gerilimin tırmanmasının hala bir olasılık olduğunu vurgulayarak, “İsrail’in, BM Güvenlik Konseyi kararları ve Uluslararası Adalet Divanının ön tedbirleri de dahil olmak üzere uluslararası hukuka açıkça meydan okuması, mevcut uluslararası düzenin eksikliklerini ortaya koymaktadır.” diye konuştu.
Artan enerji maliyetleri, yükselen enflasyon ve dünya genelinde yaklaşmakta olan gıda krizinin daha şeffaf, adil ve kapsayıcı bir uluslararası işbirliğini gerektirdiğini dile getiren Bakan Fidan, Asya-Pasifik bölgesinin kendine has jeopolitik ve jeo-ekonomik sınamaları bulunduğunu belirterek, “Bu karmaşık zeminde Türkiye bölgesel sahiplenmeyi teşvik etmekte ve etkin çok taraflılığı desteklemektedir. Çünkü barış ve kalkınma, karşılıklı olarak birbirini güçlendiren süreçlerdir.” dedi.
Türkiye’nin uluslararası ortaklarıyla siyasi diyalog ve kalkınma odaklı bölgesel işbirliğini kapsayan ikili bir politika gündemi geliştirdiğine dikkati çeken Fidan, “ASEAN bu uluslararası ortaklardan biridir.” değerlendirmesinde bulundu.
Fidan, Türkiye’nin, ASEAN’ın Asya-Pasifik ve Hint Okyanusu bölgelerindeki merkezi rolünün farkında olduğuna işaret ederek, “Hem geleneksel hem de yeni işbirliği alanlarında mevcut potansiyelimizi tam anlamıyla kullanmak istiyoruz. İşbirliğimizi çeşitlendirmenin ve kapsamını proje uygulamalarının ötesine taşımanın tam zamanıdır.” ifadelerini kullandı.
Bakan Fidan, “Tekrar ifade etmem gerekirse, Türkiye’nin hedefi ASEAN’ın Diyalog Ortağı olmaktır. Bu, ASEAN ile daha kapsayıcı ve yapılandırılmış bir diyalog ve işbirliğine sahip olmamızı sağlayacaktır.” dedi.
Dün Brezilya’nın Rio de Janeiro kentindeki Windsor Otel’de G-20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısına katılan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, toplantıyla ilgili X hesabından bir paylaşımda bulundu.
Toplantıda küresel ekonomi ve vergi politikaları ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğunu söyleyen Şimşek, “Toplantılarda artan oranlı vergilendirmenin gelir ve servet eşitsizliğini azalttığı, mali disiplini güçlendirdiği, vergi adaletini ve kapsayıcı büyümeyi desteklediği konusunda uzlaşı sağlanırken G20 tarihinde ilk kez vergide işbirliği odaklı bir bildirge yayınlandı” dedi.
Bakan Şimşek’in açıklaması şöyle:
“G- 20 Brasil toplantılarında küresel ekonomi ve vergi politikaları ile İstikrar ve Reform Programımıza ilişkin değerlendirmelerde bulundum.
Toplantılarda artan oranlı vergilendirmenin gelir ve servet eşitsizliğini azalttığı, mali disiplini güçlendirdiği, vergi adaletini ve kapsayıcı büyümeyi desteklediği konusunda uzlaşı sağlanırken G20 tarihinde ilk kez vergide işbirliği odaklı bir bildirge yayınlandı.
Küresel ekonomide zorlukların devam ettiği, düşük verimliliğin küresel büyümeyi sınırlandırdığı günümüzde yapay zeka ve benzeri teknolojilere hazırlık büyük önem arz ediyor.
Programımızla makro istikrarı güçlendirirken yapısal reformlarla kazanımlarımızı kalıcı hale getirerek büyüme potansiyelimizi artıracağız.”
#G20Brasil toplantılarında küresel ekonomi ve vergi politikaları ile İstikrar ve Reform Programımıza ilişkin değerlendirmelerde bulundum.
Toplantılarda artan oranlı vergilendirmenin gelir ve servet eşitsizliğini azalttığı, mali disiplini güçlendirdiği, vergi adaletini ve… pic.twitter.com/WcfcXu3XQI
— Mehmet Simsek (@memetsimsek) July 26, 2024
AB Konseyi, üye ülkelerin maliye politikalarının koordine edilmesini sağlamak için tasarlanmış kurallar bütünü olan İstikrar ve Büyüme Paktı kapsamında aşırı bütçe açığı bulunduğu belirlenen 7 üye ülkeye yönelik “aşırı açık prosedürü” başlatıldığını bildirdi.
Açıklamada, Belçika, Fransa, İtalya, Macaristan, Malta, Polonya ve Slovakya’da aşırı bütçe açıklarının varlığını tespit eden kararların Konseyde kabul edildiği belirtildi.
Bütün üye ülkelerin kamu bütçelerinde disiplin uygulaması ve aşırı açık vermekten kaçınması gerektiğine işaret edilen açıklamada, hedefin, kamu borcunu düşük seviyelerde tutmak ve yüksek borçları sürdürülebilir seviyelere indirmek olduğu vurgulandı.
Açıklamada, bütün üye ülkelerin AB antlaşmalarında belirlenen kriterler ve referans değerler temelinde bütçe disiplinine uymak zorunda olduğu, bütçe açıklarının GSYH’nin yüzde 3’ünü ve borçların da yüzde 60’ı aşmaması gerektiği ifade edildi.
AB mali kuralları, üye ülkelerin kamu açık ve borçlarını sınırlandırıyor.
Bu sınırlar aşıldığında uygulanacak tedbirlerin AB Komisyonuna bildirilmesi ve etkin mücadele yapılması gerekiyor ancak AB ülkelerinin önemli bir kısmı mali kurallara uymuyor.
Disiplin prosedürü ile aşırı açık veren ülkelerin maliye politikalarını sıkılaştırmaları amaçlanıyor.
Mali kurallara uymayan ülkeler, disiplin sürecinin sonunda para cezasına çarptırılabiliyor.
AB üyesi ülkeler 2020’de Kovid-19 salgını nedeniyle söz konusu kuralları askıya almış, uygulama Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji ve enflasyon kriziyle devam etmişti.
Geçen yıl İtalya yüzde 7,4, Macaristan yüzde 6,7, Romanya yüzde 6,6, Fransa yüzde 5,5, Polonya yüzde 5,1, Malta ve Slovakya yüzde 4,9, Belçika yüzde 4,4 bütçe açığı vermişti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“İsrail’deki katliam rejimi güçlerinin, işgal altındaki Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya ulaşmak isteyen Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini kaydeden TRT Haber ekibine yaptığı saldırıyı lanetliyorum. İsrail’in zorbalıklarını ve katliamlarını büyük bir çaba ve fedakarlıkla dünyaya aktaran gazetecilerin engellenmesine ve basın özgürlüğünün vahşice hedef alınmasına karşı uluslararası toplumu sessiz kalmamaya ve dayanışmaya davet ediyorum. Saldırıda yaralanan TRT kameramanına acil şifalar diliyor, TRT ailesine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”
İsrail’deki katliam rejimi güçlerinin, işgal altındaki Doğu Kudüs’te Mescid-i Aksa’ya ulaşmak isteyen Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini kaydeden TRT Haber ekibine yaptığı saldırıyı lanetliyorum.
İsrail’in zorbalıklarını ve katliamlarını büyük bir çaba ve fedakarlıkla…
— Cevdet Yılmaz (@_cevdetyilmaz) July 26, 2024
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Tanıtım Toplantısı’nda konuştu.
HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı Tanıtım Toplantısı’nda sizlerle beraber olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sözlerimin hemen başında imalatla, istihdamla, ihracatla, ticaretle, ileri teknoloji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye ekonomisine katkı veren, katma değer üreten tüm sanayicilerimize, girişimcilerimize teşekkür ediyorum. Az önce çeşitli sektörlerde başarı hikayesi yazan kardeşlerimize ödüllerini takdim ettik. Savunma sanayiinden otomotive, havacılıktan insansız sistemlere, kimyadan güneş enerjisi hücrelerine oldukça geniş bir yelpazede kendi sektörlerinin lideri olan şirketlerimize teşekkürlerimizi bizzat ifade ettik. Türkiye’nin teknoloji ekosisteminin zenginliğinin en güzel göstergesi olan firmalarımızın her birini canı gönülden tebrik ediyorum. Bizi sizlerden hiçbir zaman kimse ayıramayacaktır. Sermaye düşmanlığı yapanlara da asla fırsat vermeyiz. Bugünkü toplantımız bu irademizin yeni bir sembolüdür. Programımızın hayırlı olmasını diliyorum. Özellikle dünyamızın içinden geçtiği büyük dönüşüm sürecinde geleceği öngörerek atılan bu adımlar Türkiye’nin hedefleri açısından çok önemlidir.
ABD kongresinde soykırımcı bir katilin nasıl alkışlandığını tüm dünya izledi, gördük. Kim alkışlanır? İnsanlığa hizmeti olan alkışlanır. 40 bine yakın insanı katledenleri Temsilciler Meclisi alkışlıyor. Bunun dışında da onlara karşı tam aksi bir tavır ortaya konuluyor. Bu, dünyanın nereye gittiğini gösteriyor. 7 Ekim’den beri insanlar sinema filmi izler gibi çocukların, kadınların öldürülmesini izliyor. Bunların katili olan Netanyahu ABD’de alkışlanıyor. Bu nasıl iştir? Hani demokrasi, özgürlük, insan hakları? Adalet yok, hukuk yok, kural, merhamet, şefkat, vicdan yok, barış için sorumluluk almak yok. Zalimin zulmünden dolayı adeta itibar gördüğü bir cinnet haline hep birlikte şahitlik ediyoruz. Gazze kasabına kürsü verenler akıl tutulması yaşıyor.
Elbette sarsıldık, sıkıntılar, zorluklar yaşadık, fedakarlıklarda bulunmak zorunda kaldık ama şartlar ne olursa olsun hedeflerimizden asla kopmadık, kopmuyoruz. Son veriler doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İnşallah çok daha iyi olacak. Savunma sanayimizde yakaladığımız ivmeyi diğer alanlara da taşıma gayretindeyiz. TOGG artık yollarda. “Yapamazsınız, yapsanız bile satamazsınız” diyenlere rağmen hedefimize ulaştık. TOGG’da gösterdiğimiz irade diğer sektörlere de ilham kaynağı oldu. Türkiye Yüzyılı’nı aynı zamanda yatırımın yüzyılı yapmayı hedefliyoruz.
Türk ekonomisi kabuk değiştiriyor. İş dünyamız şunu çok iyi bilsin, inşallah bu sürecin sonunda ekonomimiz farklı bir lige yükselecek.
Uluslararası doğrudan yatırım stratejisini yakında uygulamaya geçiriyoruz. 2024-2028 yıllarını kapsayan stratejimiz ile yüksek teknoloji odaklı yatırımları daha fazla ülkemize çekmek istiyoruz. Toplam yatırım büyüklüğü 1 trilyon 258 milyar TL’ye ulaşan 238 proje için başvuru yapıldı. Önümüzdeki dönemde 4 yeni model fabrika daha ekleyerek sayıyı 14’e çıkartacağız. Toplam 750 milyon dolarlık finansmanı sanayicilerimize, kobilerimize ve yeşil teknoloji girişimlerine sunduk. Ekonomik ve teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirecek kritik teknolojileri desteklemeye devam ediyoruz.
Proje bazlı yatırım teşvikleri, cazip finansman imkanları sunacağız. 6 çağrıyı kamuoyu ile paylaşıyoruz. Otomotiv sektörünün gelişimine liderlik etmemizi sağlayacak elektrikli araç çağrısı…. 1 milyon adet üretime çıkmayı hedefleyen teşvik paketini devreye alıyoruz.
Otomotiv sektörümüzün rekabet gücü için batarya çağrımız ile 2030 yılına kadar 80 gigavat saatlik bir üretim inşa ederek megavat saat başına 6 bin dolara kadar hibe desteğini de içeren bir paketi yatırımcıların istifadesine sunuyoruz. Bir tanesi de çip teknolojileri, yapay zeka başta olmak üzere stratejik önemi giderek artıyor. Bizim de çip tasarlama ve üretme kapasitemizi geliştirmemiz önemli. Endüstriyel boyutta çip üretme kapasitesi hedefiyle 5 milyar dolarlık bir teşvik paketini de devreye alıyoruz. Yüzde 40’a varan oranda sermaye katkısı ve hibe desteği vermeye hazırız.
Güneş hücresi ve paneli, rüzgar türbinleri ve bileşen konusunda iyi bir konumdayız. Yenilenebilir enerji yatırımları pazar potansiyelini değerlendirmeyi amaçlıyoruz. Güneş’te 15 gigavatlık bir tesis kapasitesine yönelik toplam 2,5 milyar dolarlık paket. Rüzgar enerjisinde de yerli bir rüzgar enerjisi markası inşa etmeyi hedefliyoruz. Toplamda 1,7 milyar dolarlık bir kaynak ayırıyoruz. Büyük teknoloji firmalarının Ar-Ge merkezlerini Türkiye’ye taşıyacak bir paketi devreye alıyoruz. Personel giderlerinin yarısını 5 yıl süreyle karşılayacağız. Togg’un uzun vadede başarısı için kritik öneme sahip firma 10 milyar TL’nin üzerinde Ar-Ge yatırımı ile otonom teknolojilerini Türkiye’de geliştirecek.
En az 20 milyar dolarlık özel sektör yatırımını ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz.
Açıkladığımız 6 çağrı öncelikli olarak belirlediğimiz alanlar. Bunlara ilaveten 4 başlıkta daha çağrılarımızı çok kısa süre içerisinde kamuoyu ile paylaşacağız.
Hit 30 programımızın ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
