Haydar AS – 19 Ağustos 2024
Son günlerde ülkemizin farklı yerlerinde ve en son İzmir’de çıkan orman yangınları hepimizi derinden üzdü.
Sadece dün 47 noktada yaşanan orman yangınları insanı ister istemez işkillendiriyor doğrusu.
Orman yangını yıllardır oluyor, özellikle yaz aylarında bu tür yangınlar hep olurdu, çünkü özellikle Akdeniz, Ege ve Marmara bölgesinde bu tür yangınların çıkma olasılığı çok yüksek.
Fakat özellikle çocukluk yıllarımda aynı ormanlara sahip olmamıza rağmen ülkemizde sık sık orman yangını haberini pek duymazdık.
Her yaz bir iki noktada oluşan yangınlar dışında olumsuz bir durum söz konusu olmamakla beraber çoğu yangınlar haber değeri bile taşımazdı.
O zamanlar insanlarımız daha mı bilinçliydi ? Hayır…
Yangınla mücadele daha mı iyi yapılıyor du diyeceğim ama şu an ki mücadele ekipmanlarından hiç biri yoktu o dönemlerde.
Günümüzde nüfus artışı ve ormanlık alanlarda yaşamın artması elbette ki yangınların artmasında bir sebep olarak görülebilinir.
Fakat aynı anda 47 noktanın yanmasının nedeni olamaz bu durum.
İnsanlarımızın orman yangınları konusunda bilinçlendirildiği bir dönemde bu kadar sık yangın olmasını anlamış değilim.
O zaman geriye yüksek ihtimalle sabotaj kalıyor.
Son yıllarda ülkemizin dört bir yanının cayır cayır yanmasının başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum.
Elbette ki münferit olarak bilinçsiz bir şekilde piknik ateşi veya sigara izmariti atılmasıyla oluşan yangınlar oluyor.
Fakat bunun ülke geneline yayılmasının nedenlerini başka yerde aramaya sevk ediyor bizleri.
Bu tür yangınların terörle mücadelede çok başarılı olduğumuz bir döneme denk gelmesi çaresiz kalan hainlerin intikam duygusu ile yaktıkları ateşden başka bir şey değildir diye düşünüyorum.
Zaten önceki yıllarda orman yakıp yakalanan teröristlerin olması bu durumu destekliyor.
Aksi takdirde, toplum olarak bu konuda duyarlılığımızın artması ve yüksek seviyede bilinçlenmemize, ormanlık alanlarda piknik yasaklarının gelmesine rağmen halen bu tür yangınların olmasının başka izahı olamaz.
Bizlere düşen görev sadece ormanda ateş yakmama duyarlılığını göstermek değil, özellikle ormanlık alanlarda terörist hainlere dikkat etmek gerekliliğidir.
Bir başka sorunumuz ise “siyasi istismarcılar”
Çıkan yangınlarla devlet millet elele mücadele ederken birilerinin çıkıp mücadele yöntemini eleştirip siyasi prim devşirmeye çalışması ayrı bir sorunumuz.
Yalan ve iftira mekanizmasını hızla devreye sokanların mumunun yatsıya kadar bile yanmayıp istismarcılıklarının ayan beyan ortaya çıkması ayrı bir sorunumuz elbette.
Demekki sadece “ateşin çocukları”ile değil aynı zamanda “ateşi körükleyenler”lerlede mücadele etmeye devam edeceğiz.