WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,2914 0.04%
EURO 35,0503 -0.11%
ALTIN 2.473,740,32
BITCOIN 2133828-0,16%
Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl

Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl

24 Şubat 2024 11:14
Rusya-Ukrayna Savaşında Üçüncü Yıl
0

BEĞENDİM

Prof. Dr. Celalettin Yavuz Güvenlik Politikaları Uzmanı, 24 Şubat 2024

 

Rusya Devlet Başkanı Putin’in 22 Şubat 2022’de Ukrayna’ya gözdağı veren, aynı zamanda Çarlık Rusya özlemini arttıran TV konuşmasının üzerinden 36 saat geçtikten sonra Rus birlikleri Ukrayna’ya girdiler. Beklenenin aksine Rusya’nın Donbass bölgesinin işgaliyle yetindiği, Kiev’i ele geçiremediği ve Zelenski yönetimini değiştiremediği savaşın iki yılı ele alındı.

Rusya-Ukrayna Savaşının Satır Başlarıyla Muhasebesi

Öncelikle, insanlık dramının had safhada yaşandığı bir savaşın muhasebesinin insan ömrü ve kaybedilen değerleri üzerinden değil, güvenlik politikaları açısından ele alındığını belirtelim. Ancak tarafların asker kayıplarının 150’şer bin olduğu söylendiği gibi, Ukrayna’nın 70 bin, Rusya’nın 100 bin üzerinde kaybı olduğu da söyleniyor. 6 milyon Ukraynalı yurt dışında. Bu rakamlar, düştüğü yeri yakan ateş için oldukça büyüktür. Savaşta özellikle Ukrayna’nın yeniden imarı için gerekecek maliyetin 500 milyar doları bulacağı hesaplanıyor. Yani tam bir yıkım…

Ukrayna’ya NATO üyeliği riski sebebiyle saldıran Rusya, soğuk savaş döneminin tarafsız, uzun sınırlara sahip olduğu Finlandiya ile İsveç gibi iki NATO üyesiyle komşu oldu.

Ukrayna saldırısına AB ülkelerinden ciddi bir tepki geleceğini hesaplamayan Rusya, ABD-İngiltere ikilisinin itici gücüyle AB ve NATO ülkelerinden ciddi bir tepki gördü. Üstelik bu ülkelerden Fransa’nın Başkanı Macron çok değil daha 3 yıl önce “NATO’da beyin ölümü var!” demişken. Keza ihracata dönük sanayii için enerjide dışa bağımlı Almanya, Rusya’dan doğalgaz tedarikinin kesilmesiyle büyük sıkıntı yaşayacağını bilmesine rağmen, Ukrayna’ya en ciddi askeri yardımları yapan AB ülkesi oldu. Hatta Baltık Denizi tabanından Rus doğalgazını ulaştıran Kuzey Akım-I ve II’nin müttefikleri tarafından patlatıldığını bilmesine rağmen. Kısacası Rusya, enerji silahını AB ülkelerinde etkili olarak kullanamadı.

Her ne kadar Macaristan gibi bazı ülkeler itiraz edecek olsa da Avrupa’nın Rusya’ya karşı Ukrayna etrafında kümelenmesi de Rusya’nın hesaplayamadığı bir diğer gelişmeydi.

Rusya, Ukrayna’nın savaş ekonomisini çökertmek maksadıyla Karadeniz’deki limanlarını abluka altına alamadı. Zira Karadeniz filosu yetersiz kaldığı gibi, uluslararası baskılar sebebiyle, Türkiye’nin de dahil olduğu Tahıl Koridoru işlev kazandı. Rusya, savaşın ilerleyen dönemlerinde Karadeniz’deki Kerç Köprüsü ve Sivastopol liman tesislerinde Ukrayna’nın yarattığı hasarları önleyemedi. Yıpratma savaşına dönüşen çatışmalarda insansız hava ve deniz araçları, füzeler ve füze savar silahları başarılı iken, uçaklar ve zırhlı araçlar sınıfta kaldı.

Rus saldırganlığı Sovyet coğrafyasında kurulan devletlerde endişe yaratırken, özellikle Avrupa ABD ve NATO etrafında kenetlendi. ABD, bu ülkelere sıvılaştırılmış doğalgaz ve silah satışından ciddi kazançlar elde etti. Türkiye, bu savaşla “Montrö’nün patronu benim!” dedi.

Batılı ülkelerden ciddi silah desteği alan Ukrayna karşısında hedefine ulaşamayan Rusya, 2014’te ilhak edilen Kırım dahil, Ukrayna topraklarının %18’ini işgal etti. Neticede Ukrayna’nın kaybettiği, Rusya’nın kısmen de olsa başarılı olduğu savaş zamanla durağanlaştı.

Yıpratma savaşı sırasında Ukrayna’ya Batılı ülkelerin desteği devam edecekken Ekim 2023’te patlayan İsrail-HAMAS çatışmaları Rusya’yı rahatlattı. Özellikle ABD Kongre’sinde Biden yönetiminin Ukrayna’ya silah ve mühimmat için talep ettiği 60 milyar dolarlık destek talebi,  Cumhuriyetçi üyeler tarafından önlenmeye çalışıldı. Yeterli mühimmat olmadığı gerekçesiyle Ukrayna, Donetsk bölgesindeki stratejik Avdiika şehrinden Şubat 2024 ortalarında çekildi.

ABD, AB ve G7 ülkelerinin ekonomik çöküntü yaratmak maksadıyla çok ağır yaptırımlar uyguladığı Rusya, Çin başta olmak üzere BRICKS ülkeleri ağırlıklı olarak dış ticaretinde yeni tüneller açtı. Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, uluslararası ticarette ABD doları dışındaki para birimlerinin daha fazla kullanılmasını hızlandırdı.

Sonuç itibariyle İsrail sorunuyla gündemden uzaklaşan Rusya, ABD’de başkanlık seçimlerinde “eski dost” Trump’ın kazanması halinde Ukrayna’da kabul edilebilir bir sonuç beklentisi içerisindedir. Rusya’daki başkanlık seçimlerinde Putin favori, ABD’de ise Biden gidici gibidir.

Celalettin Yavuz

Güvenlik Politikaları Uzmanı Lisans ve Y. Lisans öğrenimini Milli Savunma Üniversitesinde (Deniz Harp Okulu – 1974; Deniz Harp Enstitüsü-1983) tamamladı. Daha sonra Silahlı Kuvvetler Akademisi öğrenimi (1985-86) gördü ve “Irak’ın Geleceği” ile ilgili bitirme tezini yazdı. 1989-1991 döneminde Führungsakademie (Hamburg/Almanya) 2 yıllık Güvenlik Politikası-Strateji-Stratejik İstihbarat-Jeopolitik, Askeri Tarih eğitimi aldı. “İstanbul Boğazı’nın Karadeniz Sahildarı Ülkeler Üzerindeki Jeopolitik ve Stratejik Etkileri” (Almanca) başlıklı mezuniyet tezini yazdı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nda görevli iken Kıbrıs Barış Harekâtı’nın madalya ve taltif projesini gerçekleştirdi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhında NATO Planlama direktifleri ve kuvvet plan çalışmaları üzerinde çalıştı. Ayrıca bir yıl boyunca Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Toplantı Dosyasını hazırladı. Ege'de gerilimli 1980'li ve 1990'lı yıllarda 2 ayrı geminin komutanlıklarını yaptı. 1994-1997 döneminde Almanya'da Deniz Ataşeliği sırasında Deniz Ataşe Birliği'nin başkanlığına (doyen) ve 143 kişilik Askeri Ataşeler Birliği'nin Yönetim Kuruluna seçildi. Daha sonra Mersin’de Karakol ve Çıkarma Gemileri Komodorluğu’nun ardından Genelkurmay Yunanistan Kıbrıs Dairesinde Yunanistan Şube Müdürü iken “Türk-Yunan Ege’de Güven Arttırıcı Önlemler Paketi” projesinin (Ocak 2000) yöneticiliğini yaptı. Türk-Yunan sorunları üzerinde General-Amiral Oryantasyon Kursu, Harp Akademileri, Milli Güvenlik Akademisi ve TSK İstihbarat Okulu'nda dersler veren Yavuz, Deniz Harp Okulu Dekanı olduğu 2001-2003 döneminde "Denizcilik Tarihi-Deniz Stratejisi", "Askeri Strateji" ve "Liderlik" dersleri verdi. 1994’te Dr., 2002’de Doç.Dr. olan Yavuz, Milli Güvenlik Akademisi öğretim üyesi iken 30 Mart 2004’te istekle emekli oldu ve BİLKENT Üniversitesi’ne ilaveten Milli Güvenlik Akademisi’nde Türk-Yunan Sorunları, Suriye, Ortadoğu, Terörle Mücadele dersleri, 2012’de Prof.Dr. olduktan sonra da Atılım Üniversitesi’nde (2012-2013) ve Kara Harp Okulu Savunma Bilimleri Enstitüsünde (2013 Bahar) Y. Lisans ve Doktora, Ufuk ve Başkent üniversitelerinde lisans dersleri verdi. 2022 yılı başlarında adı Topkapı Üniversitesi olarak değiştirilen “Ayvansaray Üniversitesi”nde İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi’nin kurucu dekanlığını yapan, fakülteyi 16 bölüme çıkartan Prof.Dr. Yavuz, “İstihbarat, Strateji ve Terörizm/Avrupa'da Terör Örgütleri” gibi 3 farklı konuda sertifika dersleri yanında İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde lisans ve Y. Lisans dersleri verdi. Güvenlik Bilimleri ve Uygulamaları Y. Lisans programının kurucu ABD Başkanlığını Eylül 2022’ye kadar sürdürerek “Küresel Güvenlik Stratejileri” üzerine sertifika programı hazırladı. Mayıs 2020 ayında uluslararası sempozyum düzenledi ve bizzat sunum yaptı. Milli Savunma Üniversitesi’nde (Harp Akademileri) 2019 yılından beri “Dış Politika Analizi” ile “Küresel Güvenlik Stratejileri” başlıklı ders verdi. Genelkurmay SAREM “Dış Uzman”lık (2003-2010), Türk Askeri Tarih Kurulu (TATK) Genel Kurul üyeliği (1999-2007), Gnkur. Atatürk Araştırma ve Eğitim Merkezi “ATAREM” Genel Kurul Kurucu Üyeliği (1999-2007), Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim/Öğretim Kurulu üyeliği (2001-2003), Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) “Strateji” Grubu üyeliği (2005-2011), Türk Ocakları Genel Merkezi Hars Heyeti (en üst düzeydeki kültür kurulu) üyeliği (2004-2010), TÜRKSAM düşünce kuruluşunun Kurucu Başkan Yardımcısı ve Terör Bölümü Başkanlığı (2008-2012) yapan Prof.Dr. Yavuz, pek çok süreli yayının yayın ve hakem kurullarında yer almaktadır. Almanca ve İngilizce bilen Prof.Dr. Yavuz’un “Güvenlik politikaları, Askeri Tarih/Strateji, İstihbarat, Ortadoğu, çevre ülkeler, terörle mücadele, bölgesel-küresel sorunlar, küresel güvenlik stratejileri ve Deniz Tarihi konularında, çoğu müstakilen yazılmış 30’un üzerinde kitabı ve süreli dergilerde yazılmış çok sayıda makalesi mevcuttur. Halen Anadolu Ajansı ve Yeni Şafak gazetesinin “Düşünce Günlüğü” bölümünde her ay “Bölgesel ve Küresel Güvenlik Politikaları” üzerine analizleri yayınlanan Yavuz’un son dönemde Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE)’de konferansları, sitesinde yazıları yayınlanmakta olup, gene son zamanlarda Devlet Dergisi ve Türk Yurdu dergilerinde de yazıları yayınlanmaktadır. Ayrıca, Eylül 2022’den itibaren TRT Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda haftada bir gün “Mavi Vatan” adlı bir programın yapımcılığını (ve yorumculuğunu) yapmaktadır. Ankara’da ikame eden Prof.Dr. Yavuz, evli, iki çocuk babası olup Almanca ve İngilizce bilmektedir.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (1)
    • A.Yasar YÜCEOKUR

      Politikadan bagimsiz sachlich düsünülmüs analiz edilmis kaleme alinmis bir YAZI. Tesekkürlerimi arz ederim. Hörmetlerimle

      Yanıtla
      +0
      -0