WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,2821 0.01%
EURO 35,0392 -0.15%
ALTIN 2.474,480,35
BITCOIN 21418580,58%
Anne Baba ve Evlat

Anne Baba ve Evlat

2 Mayıs 2024 12:25
Anne Baba ve Evlat
0

BEĞENDİM

Fatih ÜNLÜ – 02 Mayıs 2024

 

Dünyanın faniliğini en güzel anlatan ifadelerden birisi de Yunus Emre’nin şu mısraıdır.

“Bu dünya hod bâki değil, mülke Süleyman ne imiş?”

Bu dünyanın kendisi bile bâki değildir ki bu fanide Hz. Süleyman’ın saltanatı gibi eşsiz bir saltanata nail olsa insan, bu da bâki değildir, sonlu ve fanidir…

Fakat burada ince bir nokta vardır. Bu dünyanın kendisi bâki değildir ama bâkiyesi bâkidir, dünya imtihanının neticesi bâkidir, ebede kadar kalıcıdır.

Yani bu dünyada yaptığımız işler, güzellikler, yaşadığımız temiz hisler ve sevgiler… bunlar hep bâki kalır.

Bütün mahlukatı, bütün güzel işleri ve güzel hisleri yaratan ve yaşatan Allah’tır. Tabiattaki sayısız kanunun -keskin bir saat gibi- aksamadan işleyip gitmesi… Ve bunlar arasında anne ve babanın evlatlarına olan engin şefkati ve sevenlerin sevdiklerine derin muhabbetleri… hep Allah’ın  rahmet ve kudretindendir…

Merhum Üstat Sezai Karakoç “Allah bir, kapısı bindir.” demiş. Sevgi gibi eşsiz bir histen de Rabbimize giden birçok kapı, birçok yol vardır şüphesiz.

Anne ve babanın evlatlarına* olan sevgisi de bu tür pak sevgilerdendir. Yine evlatların anne ve babalarına olan sevgileri de önemli ölçüde böyledir.

Bu tür sevgilerin dile getirildiği en güzel vasıtalardan birisi de edebi eserler ve şiirlerdir.

Bir sebeple, anne ve babanın çocukları için yazdıkları şiirlere sanki daha az  rast gelinir. Anne babanın sevgisi derinden ve daha çok yaşanan bir hâldir sanki. Fakat özellikle küçük yaşta vefat eden evladın ardından yazılanlar gibi bu tespitin de istisnaları vardır.

Alaattin Özdenören ağabeyin  9 yaşındayken elim bir trafik kazasında vefat eden oğlu Kerem için yazdığı şiiri buna çok hüzünlü bir örnektir.

Keremin Çantası

Senin çantanın oğlum
Bir gözünde gülücüklerin vardı
Ağlayan çocukların yanaklarına yapıştırırdın

===

Bir gözünde üzüntülerin vardı
Saklardın.

===

Kulpundansa Keremcik
Kedercikler sızardı.
Çantan ne ağır çantaydı…

Diğer yandan, evlatların -yine yaşanmış ama daha kolay dışa vurulan duygularının birer  ifadesi olarak- anne ve babalarına yazdıkları şiirler nispeten daha çoktur.

Biz de bugün bu şiirlerden iki güzel örneği sunup onlarla ilgili kısa izah ve yorumlarda bulunacağız.  İlk şiirimiz Üstat Cahit Zarifoğlu’ndan.

BABA

Yaklaşan seherle sözlüsün.
Bir zamanlar Dağ Taş ve toz toprak karlı yollar
Ve buzullar arasında çağlayan sularda
Aracıydın ekmeğine sevgili eşlerinin ve çocuklarının

Evet barışlasın bütün zamanlar
Dar sessizliğe bu dağlar
Bir yamaç kaymasını omuzlarsın yıllarla
Biz ne gülücükler biliriz senden
Ne rahmetler açıldı senden bize.

Bazı kaynaklarda, Cahit Zarifoğlu ağabeyin bir sebeple -ki bu şiirde bunun bir ipucu var- babasına karşı bir dönem mesafeli olduğu kaydedilir. Bu durum, yukarıdaki muhteşem şiirden de anlaşılacağı üzere sonradan farklı bir ruh hâline dönüşmüştür.

Merhum Üstat Rasim Özdenören ağabeyimiz -bir sorum üzerine- anlatmıştı: Fethi Gemuhluoğlu ve Cahit Zarifoğlu ağabeyler birlikte önemli bir Şeyhi ziyarete giderler. Ziyarette Şeyh efendi, Cahit ağabeye sohbet arasında babasının kıymetini bilmesi yönünde bir telkinde de bulunur. O günden  sonra Cahit ağabey de babasıyla tekrar çok yakından görüşmeye başlar.

İşte bu dönemin çok güzel bir yansıması da “Biz ne gülücükler biliriz senden /Ne rahmetler açıldı senden bize” mısralarıyla biten “Baba” şiiridir…

İkinci şiirimiz de Şair Ahmet Erhan’dan..

OĞUL

Anne ben geldim, üstüm başım
Uzak yolların tozlarıyla perişan
Çoktan paralandı ördüğün kazak
Üzerinde yeşil nakışlar olan

==

Kurumuş kuyunun suyu, incirin
sütü çoktan çekilmiş
Bir zamanlar dünya sandığım bahçeyi
Ayrık otları, dikenler bürümüş

==

Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın…

Bu da sade ve gerçekten çok etkileyici bir dönüş şiiri.

Bilen okuyucularımız vardır, Ahmet Erhan 1958 Ankara doğumlu ama aslen Mersinli  bir şarimiz. 2013 yılında vefat etmiş.

İlk gençlik yıllarında Mersin’de ve Adana’da yaşamış ve Adana Demirspor genç takımında futbol oynamış olan Ahmet Erhan 23 yaşından başlayarak birçok şiir ödülü almış önemli bir şair… Adana – Mersin detayı da bence şiirin bazı bölümlerinde kendini belli ediyor…

Evet, bugün anne ve babanın evlatlarına, evlatların da anne ve babalarına olan sevgilerine bir nebze değindik.

Bu bahiste bir de babası kendi doğmazdan önce vefat etmiş ve henüz 6 yaşındayken  annesini de kaybetmiş olan yetimler yetimi Peygamberimiz Hz. Muhammed aleyhisselamı yâd etmeden geçersek olmaz.

Kendisi yetimler yetimi olup da yetimleri de en çok sevindiren insan… Ve dahi bütün insanları…

En son peygamber, Hâtemü’r-Rusül, Resûlü’s-sakaleyn, Âlemlere Rahmet ve kamil insan olan Hz. Muhammed Mustafa’ya ve onun âl ve ashabına “bütün mahlukatın nefesleri adedince” ve en güzel duaların ihlas ve manaları enginliğince salat ve selam olsun… 

Bu “yâd-ı cemil”den sonra, Kuran-ı Kerim’in anne baba ile ilgili hükümlerini ve Kuran-ı Hâkim’in kendisine gönderildiği Hz. Peygamber aleyhisselamın bu konudaki tavsiyelerini başka bir yazıya bırakarak  bugünkü yazımızı burada tamamlayalım.

Allah’a emanet olun.

=====

* Malum, evlat kelimesi aslında veled-çocuk kelimesinin çoğuludur. Ama evlatlar kelimesi de çoğul kelime tekrar çoğul yapılarak galat-ı meşhur nev’inden çocuklar manasında kullanılabiliyor.

 

Fatih Ünlü

Fatih Ünlü 1965 Adana doğumludur. Adana Dumlupınar İlkokulu, Hürriyet Ortaokulu ve Anafartalar Lisesinden sonra 1987 yılında ODTÜ Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi bölümü Uluslararası İlişkiler alt dalından mezun olmuştur.TBMM, TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Kalkınma Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı (SBB) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO)'nda çalışmıştır.Yayıncılık faaliyetlerine vakit ayırabilmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı SBB - İSEDAK ve Uluslararası Kalkınma İşbirliği Genel Müdürlüğünden 2022 yılında emekli olmuştur.Emeklilikten sonra, Güray Gümüş'le birlikte Abdullah Bera Yıldız'ın "Bir Soluk Dua - Çaresiz Anlarımıza Çare Olan Rahmetinle" ve "O'nu Bilmeden Hiçbir Vahada Hayat Yoktur" adlı kitaplarının editörlüğünü yapmıştır.

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.