WOTTV E-DERGİ
DOLAR 32,2224 0.05%
EURO 35,4175 0.33%
ALTIN 2.519,360,77
BITCOIN 2133963-1,13%
Haydar AS

Haydar AS

18 Mayıs 2024 Cumartesi

    Özdil’in Zırvası, Acarer’in İfşası!

    Özdil’in Zırvası, Acarer’in İfşası!
    0

    BEĞENDİM

    Haydar AS – 08 Mayıs 2024

     

    Yılmaz Özdil, zırvalarına bir yenisini daha ekledi.

    Rumlara olan hayranlığını bilirdik ama Yahudi hayranlığını da öğrenmiş olduk hep beraber.

    Bu arada Rum, Yahudi veya Ermeni hayranı olmasında bir beis görmüyorum ama insan arada birde olsa yaşadığı topraklara hürmeten Türk’ten ve Türkiye’den yana tavır alır diyesim geliyor.

    Sözüm ona, İsrail’in soykırımına her platformda tepki koyan Türk milleti için “Türkler nasıl Yahudi düşmanı haline getirildi” ve “Nasıl oldu da Türkiye İsrail’i soykırımla suçlar hale geldi” diye polemik yaratma ustalığını göstermiş oldu.

    Polemik diyorum çünkü bu tür insanların gıda maddesidir polemik!

    O olmadan yaşayamazlar, varoluşlarını bile polemiğe borçludurlar.

    Yoksa aklı başında bir insan 77 milletin huzur ve kardeşlik içinde yaşadığı Türkiye için böylesine absürt bir iddia ortaya atar mı?

    Yine aklı başında bir insan, tüm dünya İsrail’in bu soykırımını kınayıp protesto ederken neden Türkiye diye sorar mı?

    İsrail’in yapmış olduğu soykırıma Yahudilerin bile tepki gösterdiği bir ortamda, sanki İsrail Yahudi olduğu için protesto ediyormuşuz gibi bir hava yaratması ve işi Yahudi düşmanlığına çevirmesi anlaşılır bir durum değil elbette.

    Bu ülkede Yahudi, Ermeni düşmanı pek azdır ama Türk ve Türkiye düşmanlarının epey fazla olduğunu ve üst klasman bir yaşam sürdükleri içimizi acıtsa bile inkar edilemez bir gerçektir.

    Bu kıymeti kendinden menkul muhterem, bir ara Rum hayranlığını da belgelemek için “Rumlar öyle meze yapar ki Kıbrıs’ı veresin gelir” diye alçakça bir laf etmişti.

    Bazen, kafası iyiyken bu sözleri sarf ediyor diyesim geliyor ama, bu iyi kafayla da olsa insan bir kaç sözde bu memleketin hayrına söylemez mi be kardeşim!

    Mesela, bir kıytırık mezeye Kıbrıs’ı gözden çıkaran bu müptezel, sarhoş kafayla da olsa neden Musul’u, Kerkük’ü almaktan söz etmez.

    Neden, bir şişe votkaya karşılık Rusya’yı almayı düşünmez de, Kıbrıs’ı vermeyi düşünür hep!

    Demek ki bilinçaltı öyle istiyor !

    Arkadaş alışmış vermeye yapacak bir şey yok!

    Şimdi bende sırf polemik olsun diye “Türkiye nasıl oldu da böyle Türk düşmanları yetiştirdi” dersem uygun olur mu?

    Bir başka vaka da, sözde gazeteci Erk Acarer denen kaçak hainin kendini ifşası.

    Bildiğiniz gibi Şehit MİT mensubu ve cenazesine katılan meslektaşlarının kimliklerini ve faaliyetlerini ifşa etmesiyle bilinen bu FETÖ’cü hain, kankası Can Dündar gibi yurt dışında kaçak yaşayarak Türkiye’ye olan kinlerini her fırsatta kusmaktadırlar.

    Türkiye aleyhinde bütün istihbarat örgütleriyle iletişim içinde olan bu zat sarhoş olarak katıldığı yayında yapmış olduğu ajanlığı farkında olmadan ifşa etmiş oldu.

    “Benim yaptığım haberler Alman Emniyeti ve Alman İçişleri Bakanlığı tarafından özellikle isteniyor” diyerek, neye ve kime hizmet ettiğini açıkça itiraf etmiş oldu.

    Şimdi bu hainlerin isteğe göre yapmış oldukları haberleri referans göstererek ülke içinde kaos ortamı yaratmak isteyen zavallılar ne düşünüyor merak ediyorum doğrusu.

    Bir dönem Sedat Peker tweetleriyle hükümeti nasıl deviririz çalışmasına katılıp, “surda bir delik açabilir miyiz” gayretine soyunan zavallılar oradan haber akışı kesilince bu defa Muhammed Yakut denilen bir müptezelin peşine düşerek ondan gelecek haberlere bel bağlar duruma düşmediler mi?

    Bu hainlerin eline tutuşturdukları metinleri sadece okuma görevini üstlenen bunun dışında her şeyden bi haber olan Muhammet Yakut’a o kadar anlam yüklemelerinin tek sebebi vardı; hükümeti nasıl aşağı çekebiliriz.

    Bu memleketin koca koca adamları ne olduğu belirsiz bir çakalın arkası yarın türündeki tweetlerini merakla bekler olmadı mı?

    Kim bu adam? Bu kadar bilgiye nasıl sahip olabiliyor diye sorgulamadan düş peşine..

    Halbuki üstündeki perdeyi kaldırıp, altında malum merkezin dezenformasyon çalışması yaptığını ilk günden fark ederek mesafe koyanlar azımsanmayacak kadar çoktu.

    Demokrasilerin olmazsa olmazı güçlü ve hür iradenizi sandığa yansıtarak istediğiniz hükümeti kurma veya mevcut hükümeti sandıkta devirme gücünüz varken, bu hainlerin peşinden gidip onların belli merkezden çıkan asılsız haberlerini bir umut olarak görmenin hezimetini daha kaç defa yaşayacaksınız?